Yargılamanın Yenilenmesi

1. Yargılamanın Yenilenmesi Nedir?

Yargılamanın yenilenmesi, kanunda sınırlı olarak sayılan nedenlere dayanarak kesinleşmiş bir hükümdeki adli hatanın düzeltilmesi ve hükümlü hakkında aynı fiil nedeniyle yeniden kovuşturma yapılmasına imkan sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin tanımına göre bu kurum; “…kesinleşmiş bir hükümde adli hata bulunduğu iddiasıyla kural olarak hükmü veren mahkemeye başvurulmasıyla başlayan, hükmü veren hakimin katılımı olmaksızın… yeniden kovuşturma yapılmasına imkan sağlayan, olağanüstü bir kanun yolu” olarak ifade edilmektedir.

2. Hukuki Dayanak

Yargılamanın yenilenmesinin temel hukuki dayanağı 5271 sayılı CMK’nın 311-323. maddeleridir. Bununla birlikte, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesi de bu kurumun temelini oluşturur. Ayrıca, hakimin tarafsızlığını güvence altına alan CMK m. 23/3 hükmü, usulün en önemli dayanaklarından biridir.

3. Yargılamanın Yenilenmesi Halleri

CMK’nın 311. maddesi, hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenlerini sınırlı olarak saymıştır. Bu nedenler şunlardır:

  • Hükmü etkileyen bir belgenin sahte olduğunun anlaşılması.
  • Yeminli tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek şekilde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
  • Hükme katılan hakimin, görevini yapmada ciddi kusur işlemesi.
  • Ceza hükmünün dayandığı bir hukuk mahkemesi kararının başka bir kesin hükümle ortadan kaldırılması.
  • Sanığın beraatini veya daha hafif bir ceza almasını gerektirecek nitelikte yeni olaylar veya yeni delillerin ortaya çıkması.
  • Ceza hükmünün, AİHS veya ek protokollerinin ihlali suretiyle verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi.

4. Yenileme Talebinde Bulunabilecek Kişiler

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bir kararına göre, hükümlü, yasal temsilcisi ve müdafii talepte bulunabilir. Hükümlünün ölümü halinde ise eşi, üstsoyu, altsoyu ve kardeşleri de bu talepte bulunma hakkına sahiptir.

5. Yargılamanın Yenilenmesinde Süre Şartı Var mı?

Yargılamanın yenilenmesi talebi kural olarak herhangi bir süreye tabi değildir. Ancak bu kuralın önemli bir istisnası bulunmaktadır: AİHM’nin ihlal kararına dayanan yenileme talepleri, AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılmalıdır (CMK m. 311/2).

6. Hangi Kararlara Karşı Yargılamanın Yenilenmesi İstenebilir?

Yargılamanın yenilenmesi, yalnızca esasa ilişkin ve kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı istenebilir. Henüz hukuki varlık kazanmamış veya kesinleşmemiş kararlara karşı bu yola başvurulamaz.

7. Delil ve Belgelerin Rolü

Yenileme talebinin en kritik unsuru delillerdir. Özellikle CMK m. 311/1-e kapsamında sunulan delillerin “yeni” olması şarttır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yerleşik içtihadına göre yeni delil; “Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi sebebiyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın ‘yeni’ olarak nitelendirilmektedir.” Yargılama sırasında ileri sürülmüş, tartışılmış ve mahkemece değerlendirilmiş hususlar, sonradan tekrar sunulduğunda yeni delil olarak kabul edilmez.

8. Yargılamanın Yenilenmesi Usulü Nasıl İşler?

Süreç birkaç aşamadan oluşur:

  1. Başvuru: Talep, gerekçeleri ve delilleriyle birlikte hükmü veren mahkemeye yapılır.
  2. Kabule Değerlik İncelemesi: Mahkeme, duruşma yapmaksızın talebin kanuni şartları taşıyıp taşımadığını inceler (CMK m. 319). Talebin kanuni dayanağı yoksa veya delillerle desteklenmiyorsa “kabule değer görülmeyerek” reddedilir. Bu karara karşı itiraz yolu açıktır.
  3. Delil Toplama: Talep kabule değer bulunursa, mahkeme delillerin toplanmasına karar verir ve bu aşamada Cumhuriyet savcısı ile tarafların görüşlerini alır.
  4. Esas İncelemesi: Deliller toplandıktan sonra mahkeme, talebin esastan kabulüne veya reddine karar verir. Talebin esassız olduğuna kanaat getirirse duruşma yapmaksızın talebi reddeder.

9. Mahkemenin Yenileme Talebini Reddetme Gerekçeleri

Mahkeme, talebi şu gerekçelerle reddedebilir:

  • Talebin kanunda öngörülen usule uygun yapılmaması.
  • CMK m. 311’de sayılan yenileme nedenlerinden hiçbirinin gösterilmemesi.
  • İleri sürülen nedenlerin delillerle desteklenmemesi.
  • İleri sürülen iddiaların yeterince doğrulanmaması veya hükme hiçbir etkisinin olmayacağının anlaşılması (CMK m. 321).
  • Sunulan delillerin “yeni” nitelikte olmaması, yani yargılama aşamasında zaten değerlendirilmiş olması.

10. Kabul Edilen Yenileme Talebinin Yargılama Süreci

Mahkeme, yenileme istemini esaslı bulursa yargılamanın yenilenmesine ve duruşma açılmasına karar verir (CMK m. 321/2). Bu aşamadan sonra genel hükümlere göre duruşma yapılır, deliller yeniden değerlendirilir ve maddi gerçeğe ulaşılmaya çalışılır.

11. Yargılamanın Yenilenmesinin Sonuçları

Yeniden yapılan duruşma sonucunda mahkeme iki tür karar verebilir:

  • Önceki Hükmün Onaylanması: Yenileme nedenleri ispatlanamazsa veya sonuca etkisi olmadığı anlaşılırsa, önceki hüküm onaylanır.
  • Hükmün İptali ve Yeni Hüküm Kurulması: Yenileme nedenleri sabit görülürse, önceki hüküm iptal edilir ve dava hakkında yeniden bir hüküm (beraat, daha hafif ceza vb.) kurulur. Önemli bir güvence olarak, lehe yapılan yenileme talebi sonucunda verilecek yeni ceza, önceki cezadan daha ağır olamaz (non reformatio in peius).

12. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Örnek Kararlar

En sık karşılaşılan sorun, CMK m. 23/3 hükmünün ihlal edilmesidir. Yargıtay, birçok kararında, ilk hükmü veren hakimin veya heyetin yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesini veya karara bağlamasını adil yargılanma hakkının ve hakimin tarafsızlığı ilkesinin ihlali olarak görmüş ve bu nedenle verilen kararları kanun yararına bozmuştur. Özellikle küçük adliyelerde aynı hakimin dosyaya tekrar bakması, uygulamada bu kuralın ihlal edilmesine neden olabilmektedir.

13. Ceza Avukatının Rolü

Ceza avukatının süreçteki rolü kritiktir. Avukat, CMK m. 311’deki şartların varlığını tespit etmek, “yeni delil” niteliğindeki bulguları toplamak, talebi usulüne uygun ve gerekçeli bir şekilde hazırlamak ve yargılama sürecinde müvekkilinin haklarını etkin bir şekilde savunmakla yükümlüdür. Özetle Ceza Avukatı;

  • Kanunda sayılan yenileme nedenlerinin somut olayda mevcut olup olmadığını tespit eder.
  • Talebi yasal şekil şartlarına uygun olarak hazırlar.
  • Yenileme nedenini destekleyen delilleri toplar ve mahkemeye sunar.
  • Muhakeme sürecinin her aşamasında (şekli inceleme, esas inceleme, yeniden yargılama) müvekkilini temsil eder ve hukuki savunmasını yapar.

14. Sıkça Sorulan Sorular

  • Reddedilen bir yenileme talebi tekrar yapılabilir mi? Evet. Talebin reddedilmesi yeniden başvuruya engel değildir. Özellikle “iddia’yı güçlendirecek yeni durumların isteme eklenmesi koşulu ile” veya farklı bir sebebe dayanılarak yeniden talepte bulunulabilir. Ancak aynı sebebe ve aynı delillere dayanarak yapılan talebin yeniden reddedilmesi muhtemeldir.
  • Hüküm infaz edildikten sonra yenileme istenebilir mi? Evet. CMK m. 313’e göre hükmün infaz edilmiş olması, özellikle hükümlü lehine yenileme talebinde bulunmaya engel değildir.

Sonuç

Yargılamanın yenilenmesi kurumu, maddi adalet ile hukuki güvenlik arasındaki hassas dengeyi kuran, ceza adalet sisteminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları, bu kurumun keyfi veya sınırsız bir yeniden yargılama aracı olmadığını, aksine kanunda açıkça belirtilen ciddi hata hallerinde ve sıkı usuli kurallara bağlı olarak işletilebileceğini ifade etmektedir. Özellikle “yeni delil” kavramının dar yorumlanması ve hakimin tarafsızlığını güvence altına alan CMK m. 23/3 hükmüne verilen önem, yargı pratiğinin kesin hükmün otoritesini koruma yönündeki eğilimini ortaya koymaktadır. Bu olağanüstü kanun yolu, doğru ve yerinde kullanıldığında, telafisi güç adli hataların düzeltilmesi için en etkili mekanizmadır.

Yorum yapın