Ceza Mahkemesi Kararlarının İstinafı

1. İstinaf Kanun Yolu Nedir?

İstinaf, ilk derece mahkemelerinin henüz kesinleşmemiş nihai kararlarına karşı başvurulan, kararın hem maddi (olay ve delil) hem de hukuki (hukuk kurallarının uygulanması) yönden denetlenmesini sağlayan olağan bir kanun yoludur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun (YCGK) 2019/493 E., 2021/25 K. sayılı kararında bu durum şöyle ifade edilmiştir: “İstinaf, ilk derece mahkemelerinin henüz kesinleşmemiş hükümlerinin hem maddi hem de hukuki yönden denetlenmesi için kabul edilmiş olan olağan bir kanun yoludur ve ikinci derecedir.” Bu denetim, 20 Temmuz 2016’da faaliyete geçen Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından yürütülür ve Türk ceza yargılaması sistemini fiilen üç dereceli hale getirmiştir.

2. Ceza Muhakemesinde İstinafın Amacı

İstinafın temel amacı, ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında yapılmış olabilecek maddi veya hukuki hataları düzelterek maddi gerçeğe ulaşmak, adaleti sağlamak ve kanun yolu denetimiyle daha isabetli kararlar verilmesini temin etmektir. YCGK’nın 2019/493 E., 2021/25 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, ceza muhakemesinin genel amacı olan maddi gerçeğe ulaşma ve adaleti sağlama fonksiyonu, istinaf kanun yolu ile güçlendirilmektedir. İstinaf, ilk derece mahkemesi ile temyiz arasında ikinci bir denetim filtresi görevi görerek yargı kararlarının kalitesini artırmayı hedefler.

3. Hangi Kararlar İstinafa Götürülebilir?

CMK’nın 272. maddesi uyarınca kural, ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hükümlere (mahkûmiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığına dair karar, güvenlik tedbiri, davanın reddi ve düşme kararları) karşı istinaf yoluna başvurulabilmesidir. Ayrıca, hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş ara kararlara karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna gidilebilir (Trabzon BAM, 4. CD, 2019/53 E.). Bununla birlikte, YCGK’nın 2022/386 E., 2024/323 K. sayılı kararında belirtildiği gibi, “on beş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re’sen incelenir.”

4. İstinaf Başvuru Süresi ve Usulü

İstinaf başvurusu için belirlenen süre, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren 2 haftadır. Dilekçe hükmü veren ilk derece mahkemesine verilir. İstinaf, yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle sözlü olarak da yapılır. Bu sözlü beyan tutanağa geçirilir ve hâkime onaylatılır.

5. İstinaf Dilekçesinde Bulunması Gereken Unsurlar

Sanık, katılan ve avukatları için istinaf dilekçesinde gerekçe gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır. Başvurunun süresi içinde yapılmış olması yeterlidir. Ancak, Cumhuriyet savcıları için durum farklıdır. YCGK’nın 2022/386 E., 2024/323 K. sayılı kararında bu ayrım net bir şekilde ortaya konulmuştur: “Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir.” Gerekçe gösterilmemesi, başvurunun geçersiz sayılmasına neden olabilir.

6. Bölge Adliye Mahkemelerinin Yetkisi ve Görevleri

Bölge Adliye Mahkemeleri, adli yargı ikinci derece mahkemeleri olarak, ilk derece mahkemelerinin kesin olmayan kararlarına karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyip karara bağlamakla görevlidir (Yargıtay 5. CD, 2017/1123 E.). Bu temel görevin yanı sıra, yargı çevreleri içindeki ilk derece mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözmek de BAM ceza dairelerinin görevleri arasındadır (Yargıtay 5. CD, 2024/8879 E.).

7. İstinaf Aşamasında İnceleme Nasıl Yapılır?

İnceleme iki aşamada gerçekleşir:

  1. Ön İnceleme (Usul Yönünden): BAM, dosyayı aldığında öncelikle başvurunun süresinde yapılıp yapılmadığını, başvuranın buna hakkı olup olmadığını ve kararın istinaf edilebilir nitelikte olup olmadığını denetler. Usuli bir eksiklik varsa başvuruyu reddeder (CMK m. 279).
  2. Esastan İnceleme (Maddi ve Hukuki Yönden): Ön incelemeden geçen dosya, esastan incelenir. YCGK’nın 2019/493 E. sayılı kararında belirtildiği gibi, bu aşamada “yeni delil ileri sürülebilmekte, maddi vakalar yeniden ele alınabilmekte, ileri sürülen deliller yeni bir bakış açısıyla değerlendirilmekte, farklı tespitler yapılması ve sonuçlara ulaşması mümkün olabilmektedir.”

8. Duruşmalı ve Duruşmasız İnceleme Süreci

BAM, incelemesini kural olarak dosya üzerinden yapar. Ancak CMK m. 280’de belirtilen bazı durumlarda duruşma açılması zorunludur. Yargıtay 16. CD’nin 2018/85 E. sayılı kararında bu süreç özetlenmiştir:

  • Duruşmasız İnceleme: Hükümde düzeltilmesi mümkün basit hukuka aykırılıklar varsa (CMK m. 303), BAM duruşma açmadan kararı düzelterek istinaf başvurusunu esastan reddedebilir.
  • Duruşmalı İnceleme: İlk derece mahkemesinin kararında maddi olayın tespitinde sonucu etkileyen bir hata veya önemli bir hukuka aykırılık varsa, BAM davanın yeniden görülmesine karar vererek duruşma açar. Uygulamada, BAM’ın duruşma açmaksızın delil takdiri yaparak beraat kararı verip veremeyeceği tartışmalıdır. Yargıtay 8. CD’nin 2022/855 E. sayılı kararında çoğunluk görüşü bunun mümkün olduğu yönündeyken, karşı oyda bu durumun çelişmeli yargılama ilkesini ve katılanın hak arama özgürlüğünü ihlal edeceği savunulmuştur.

9. İstinaf Sonucunda Verilebilecek Kararlar

BAM, istinaf incelemesi sonucunda aşağıdaki kararları verebilir:

  • İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi (CMK m. 280/1-a): İlk derece mahkemesi kararında usul veya esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığında verilir.
  • Hükmün Düzeltilerek Esastan Reddi: Kararda basit ve yeniden yargılamayı gerektirmeyen bir hata varsa, bu hata düzeltilerek başvuru reddedilir (İstanbul BAM, 15. CD, 2018/3493 E.).
  • Hükmün Bozulması ve Dosyanın Geri Gönderilmesi (CMK m. 280/1-b): CMK m. 289’da sayılan kesin hukuka aykırılık hallerinin varlığı durumunda hüküm bozulur ve dosya ilk derece mahkemesine gönderilir (İstanbul BAM, 7. CD, 2017/157 E.).
  • Davanın Yeniden Görülmesi ve Yeni Hüküm Kurulması (CMK m. 280/1-g): BAM, duruşma açarak yargılamayı yeniler ve ilk derece mahkemesinin hükmünü kaldırarak yeni bir hüküm kurar.

10. İstinafın Temyizle Farkı Nedir?

İstinaf ve temyiz arasındaki en temel fark, denetimin kapsamıdır. Yargıtay 16. CD’nin 2018/85 E. sayılı kararında bu fark net bir şekilde açıklanmıştır: “İstinaf ile temyizi ayıran en önemli özellik, temyizde delillere temas edilerek öğrenme muhakemesi yapılmamasına karşılık, istinafta gerektiğinde delil incelenerek esas hakkında yeni bir karar verilmesidir.” Kısacası, istinaf hem maddi hem hukuki denetim yaparken (vaka denetimi), temyiz kural olarak sadece hukuki denetim yapar (norm denetimi).

11. Hangi Kararlarda İstinaf Yolu Kapatılmıştır?

CMK m. 272/3 uyarınca bazı kararlara karşı istinaf yolu kapalıdır. Bunların en önemlileri:

  • Hapis cezasından çevrilenler hariç, sonuç olarak belirlenen 15.000 TL dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri. Anayasa Mahkemesi, 2/6/2020 tarihli kararında bu sınırlamanın usul ekonomisi amacıyla getirildiğini ve mahkemeye erişim hakkını ihlal etmediğini belirtmiştir.
  • Üst sınırı 500 günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan verilen beraat kararları.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararları. Bu kararlar istinafa değil, itiraz kanun yoluna tabidir (Yargıtay 1. CD, 2022/1889 E.).

12. İstinaf Sürecinde Avukatın Rolü

Avukat, istinaf sürecinde sanığın veya katılanın haklarını koruyan en önemli aktördür. Avukatın rolü, sadece dilekçe yazmakla sınırlı değildir. Anayasa Mahkemesi’nin 28/1/2020 tarihli İbrahim Kaya kararında vurgulandığı gibi, gerekçeli kararın sanığa veya müdafiine tebliğ edilmeden dosyanın istinafa gönderilmesi, savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkını, dolayısıyla adil yargılanma hakkını ihlal eder. Ayrıca, Yargıtay 3. CD’nin 2022/29183 E. sayılı kararında, sanığın bizzat yaptığı istinaf başvurusunun incelenmemesi, sadece müdafiin başvurusunun dikkate alınmasının “savunma hakkının kısıtlanması” ve “adalete erişim hakkının” ihlali olduğu belirtilmiştir.

13. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Yargıtay Kararları

  • Başvuruların Eksik İncelenmesi: YCGK’nın 2019/493 E. sayılı kararında, Cumhuriyet savcısının aleyhe istinaf talebinin BAM tarafından değerlendirilmemesinin hükmün bütünlüğünü bozduğu ve hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Hüküm bir bütündür ve tüm tarafların başvuruları birlikte incelenmelidir.
  • Temyiz Edilebilirlik Sınırları: İlk derece mahkemesinin verdiği cezayı artırmayan BAM kararlarının temyiz edilememesi kuralı, özellikle cezanın türü veya infaz rejimi değiştiğinde tartışmalara yol açmaktadır. YCGK’nın 2022/481 E. sayılı kararında, hapis cezası aynı kalırken para cezasının artırıldığı durumda kararın temyiz edilemeyeceğine hükmedilmesi, hak arama hürriyeti bağlamında karşı oylara neden olmuştur.
  • Direnme Yasağı: CMK m. 284 uyarınca, BAM kararlarına karşı ilk derece mahkemelerinin direnme hakkı yoktur. Bu, yargılamanın uzamasını engellemeyi amaçlayan kesin bir kuraldır (Yargıtay 5. CD, 2017/1123 E.).

14. Sık Sorulan Sorular: İstinaf Hakkında Merak Edilenler

  • BAM, duruşma açmadan beraat kararı verebilir mi? Evet, Yargıtay’ın çoğunluk görüşüne göre, olayın daha fazla aydınlatılmasına gerek olmayan açık durumlarda bu mümkündür. Ancak bu, çelişmeli yargılama ilkesi açısından tartışmalı bir konudur.
  • İstinaf dilekçemde sebep göstermezsem başvurum reddedilir mi? Hayır, sanık veya katılan taraf iseniz gerekçe gösterme zorunluluğunuz yoktur. Sadece Cumhuriyet savcıları için bu bir zorunluluktur.
  • İstinaf başvurum BAM tarafından reddedilirse ne yapabilirim? Eğer BAM’ın kararı temyiz edilebilir nitelikte ise (CMK m. 286’daki sınırlamalara tabi olarak) Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunabilirsiniz. Bazı usuli ret kararlarına karşı ise itiraz yolu açık olabilir.

Sonuç

İstinaf kanun yolu, Türk ceza adalet sisteminde, ilk derece mahkemesi kararlarının hem maddi hem de hukuki açıdan denetlenmesini sağlayarak adil yargılanma hakkının önemli bir güvencesi haline gelmiştir. İncelenen yargı kararları, istinaf sürecinin katı usul kurallarına tabi olduğunu, ancak bu kuralların amacının hak kayıplarını önlemek ve etkin bir denetim sağlamak olduğunu göstermektedir. Bölge Adliye Mahkemelerinin geniş yetkileri, onlara yargılamadaki hataları düzeltme konusunda büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Uygulamada karşılaşılan sorunlar ve bu sorunlara ilişkin Yargıtay içtihatları, sistemin halen gelişmekte olduğunu ve hak arama özgürlüğü ile usul ekonomisi arasındaki dengenin sürekli olarak gözetildiğini ortaya koymaktadır.

Yorum yapın