Ceza Davalarında Dava Zamanaşımı

1. Dava Zamanaşımı Nedir? Genel Tanımı ve Önemi

Dava zamanaşımı, kanunda belirtilen sürenin geçmesiyle devletin bir suç isnadı karşısında soruşturma ve kovuşturma yapma, dolayısıyla cezalandırma yetkisini ortadan kaldıran bir maddi ceza hukuku kurumudur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun tanımına göre zamanaşımı, “yasada öngörülen belli bir sürenin geçmesiyle davayı ve cezayı düşüren bir nedendir.” (Yargıtay CGK, 2013/231 E., 2013/396 K.). Bu kurumun temel amacı, hukuki güvenliği sağlamak, delillerin zamanla bozulmasını önlemek ve bireyleri süresiz bir ceza tehdidi altında bırakmamaktır. Zamanaşımı, şüpheli veya sanığın feragat edemeyeceği, kamu düzenine ilişkin bir haktır ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.

2. Ceza Davalarında Zamanaşımı Süresi Nasıl Hesaplanır?

Zamanaşımı süresi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 66. maddesinde suç için öngörülen cezanın ağırlığına göre kademeli olarak belirlenmiştir. Hesaplama, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar. Bu süreye “asli zamanaşımı” denir. Ancak TCK m. 67’de sayılan zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre uzar. Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin bir kararında belirtildiği gibi, “somut olayda zamanaşımını kesen işlemler” olarak iddianame düzenlenmesi ve sanığın savunmasının alınması gösterilmiştir (2024/2875 E., 2024/8127 K.). Kesilme halinde süre yeniden işlemeye başlar ancak bu uzama, asli zamanaşımı süresinin yarısından fazla olamaz. Bu şekilde hesaplanan en uzun süreye “olağanüstü” veya “kesintili zamanaşımı” denir.

3. Türlerine Göre Ceza Zamanaşımı Süreleri

TCK m. 66’ya göre dava zamanaşımı süreleri şöyledir:

  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda: 30 yıl
  • Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda: 25 yıl
  • Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda: 20 yıl
  • Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda: 15 yıl
  • Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda: 8 yıl

Fiili işlediği sırada 12-15 yaş arasında olan çocuklar için bu sürelerin yarısı, 15-18 yaş arasında olanlar için ise üçte ikisi uygulanır (TCK m. 66/2).

4. Zamanaşımı Başlangıcı: Hangi Tarih Esastır?

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin bir kararında açıklandığı üzere zamanaşımının başlangıcı suçun niteliğine göre farklılık gösterir: “Dava zamanaşımı, kural olarak tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs halinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar.” (2019/3488 E., 2019/14139 K.). Hukuk davalarında uygulanan uzamış ceza zamanaşımında ise başlangıç tarihi, zarar ve failin öğrenildiği tarih değil, doğrudan suçun işlendiği olay tarihidir (Yargıtay 4. HD, 2016/16641 E., 2017/2607 K.).

5. Zamanaşımını Kesme ve Durdurma Hallerinin İncelenmesi

Bu iki kavramın sonuçları birbirinden tamamen farklıdır.

  • Durdurma: Zamanaşımı süresinin işlemesini geçici olarak engeller. Durma sebebi ortadan kalktığında süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. En yaygın örnek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmesidir. HAGB kararının kesinleşmesiyle denetim süresi boyunca zamanaşımı durur (TCK m. 67/1; Yargıtay 4. CD, 2019/3488 E., 2019/14139 K.).
  • Kesme: O ana kadar işlemiş olan zamanaşımı süresini ortadan kaldırır ve sürenin en baştan yeniden başlamasına neden olur. TCK m. 67/2’de şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, bir suçtan dolayı tutuklama kararı verilmesi, iddianame düzenlenmesi, mahkumiyet kararı verilmesi gibi sebepler sınırlı sayıda sayılmıştır. Bu nedenler kıyas yoluyla genişletilemez (Gaziantep BAM 1. CD, 2019/2073 E., 2019/2443 K.).

6. Zamanaşımının Dolması Halinde Ceza Davasının Sonuçları

Dava zamanaşımı süresi dolduğunda, CMK m. 223/8 uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilir. Bu karar, esasa ilişkin bir hüküm değildir. Ancak Yargıtay, bu kurala önemli bir istisna getirmiştir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bir kararında vurgulandığı üzere, “derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez” (2021/13923 E., 2023/2964 K.). Sanığın “lekelenmeme hakkı” ve “masumiyet karinesi” gereği, suçun unsurlarının oluşmadığı açıkça anlaşıldığında, zamanaşımı dolsa dahi düşme değil, beraat kararı verilmelidir.

7. Hükmün Kesinleşmesi ve Zamanaşımı İlişkisi

Dava zamanaşımı, suçun işlenmesi ile hükmün kesinleşmesi arasındaki süreyi kapsar. Hüküm kesinleştiği anda dava zamanaşımı sona erer ve “ceza zamanaşımı” işlemeye başlar. Bu nedenle, temyiz incelemesi sırasında dava zamanaşımının dolduğu tespit edilirse, Yargıtay yerel mahkeme hükmünü bozarak davanın düşmesine karar verir (Yargıtay CGK, 2012/1306 E., 2013/341 K.).

8. Şüpheli ve Sanık Hakları Açısından Zamanaşımı Önemi

Zamanaşımı, adil yargılanma hakkının bir parçası olan “makul sürede yargılanma” ilkesinin bir güvencesidir. Bireyleri, devletin cezalandırma tehdidi altında süresiz olarak bırakılmaktan korur. Ayrıca, yukarıda belirtilen “derhal beraat” istisnası, sanığın aklanma hakkının zamanaşımı gibi usuli bir nedenle engellenmemesini sağlar.

9. Zamanaşımı ve Ceza Soruşturması Süreci

Soruşturma makamları, zamanaşımı sürelerini dikkate alarak süreci yürütmek zorundadır. Zamanaşımı süresi dolduktan sonra soruşturma başlatılamaz; devam eden bir soruşturma varsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

10. Taksirli Suçlarda ve Ağır Ceza Davalarında Zamanaşımı

Zamanaşımı süreleri, suçun taksirli veya kasıtlı olmasına göre değil, TCK m. 66’da belirtilen ceza miktarlarına göre belirlenir. Örneğin, taksirle ölüme neden olma suçunda (TCK m. 85/1) cezanın üst sınırı 6 yıl olduğu için dava zamanaşımı 15 yıldır (TCK m. 66/1-d). Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarda genellikle cezalar daha yüksek olduğundan, zamanaşımı süreleri de paralel olarak uzamaktadır.

11. Yargıtay ve Mahkeme Kararlarında Zamanaşımı Uygulamaları

Yargı kararları, özellikle hukuk davalarında “uzamış ceza zamanaşımı” uygulamasında önemli farklılıklar ve detaylar içermektedir. Örneğin, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, sürücünün kendi kusuruyla öldüğü tek taraflı kazalarda, mirasçılarının açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasında ceza zamanaşımının uygulanamayacağı yönünde bir karşı oy bulunurken (2014/539 E., 2015/8993 K.), Yargıtay 4. Hukuk Dairesi daha güncel bir kararında “ölenin tam kusuruyla sebep olduğu kaza yönünden de ceza zamanaşımının uygulanabilecek olması” gerektiğini belirterek aksi yönde bir içtihat geliştirmiştir (2021/13254 E., 2022/7335 K.). Bu durum, içtihatların zamanla evrilebildiğini göstermektedir.

12. Zamanaşımı Süresi Geçtikten Sonra Açılan Davalar

Zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan bir ceza davası, mahkeme tarafından re’sen dikkate alınarak düşme kararıyla sonuçlandırılır. Hukuk davalarında ise zamanaşımı bir “def’i”dir; yani davalı tarafından süresi içinde ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz.

13. Ceza Hukukunda Zamanaşımı İstisnaları ve Özel Durumlar

TCK m. 66/7 uyarınca, soykırım, insanlığa karşı suçlar gibi Türk hukukuna göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren bazı suçlarda dava zamanaşımı işlemez. Ayrıca, yurt dışında işlenip Türkiye’de soruşturulan suçlarda da zamanaşımı uygulanmaz.

14. Dava Zamanaşımı ile İlgili Sık Sorulan Sorular

  • Ceza davasına katılmak hukuk davasındaki zamanaşımını keser mi? Hayır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin bir kararında belirtildiği üzere, “davacının ceza davasına katılmasının ve şahsi hak talebinde bulunmamasının dava zamanaşımı süresini kesmeyeceği” kabul edilmektedir (2025/933 E., 2025/1650 K.).
  • Uzamış ceza zamanaşımı için ceza davası şart mı? Hayır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, “ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli” görülmekte, fail hakkında ceza davası açılması veya mahkumiyet kararı verilmesi aranmamaktadır (Yargıtay 17. HD, 2013/12271 E., 2014/15538 K.).

Sonuç

İncelenen yargı kararları, dava zamanaşımının sadece basit bir süre hesabı olmadığını; adil yargılanma hakkı, lekelenmeme hakkı ve hukuki güvenlik gibi temel ilkelerle doğrudan bağlantılı, dinamik bir hukuki kurum olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle hukuk davalarına etki eden “uzamış ceza zamanaşımı” uygulaması, Yargıtay içtihatlarıyla sürekli şekillenen ve dikkatle takip edilmesi gereken bir alandır. Zamanaşımının durması ve kesilmesi arasındaki teknik farklar, başlangıç anının tespiti ve düşme kararının istisnaları gibi detaylar, bir davanın akıbetini doğrudan etkileyebilecek kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, uzman bir ceza avukatının somut olayın özelliklerine göre zamanaşımı hükümlerini titizlikle değerlendirmesi, başarılı bir hukuki süreç için elzemdir.

Yorum yapın