Genel İşlem Koşulları TBK m.20-25

1. Türk Borçlar Kanunu Madde 20: Genel İşlem Koşullarının Tanımı ve Önemi

TBK Madde 20, genel işlem koşullarını, “bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri” olarak tanımlamaktadır. Yargı kararları, bu tanımın unsurlarını netleştirmektedir. Koşulların tek taraflı olarak ve müzakere edilmeksizin karşı tarafa sunulması esastır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bir kararında bu durum şöyle ifade edilmiştir: “Genel işlem koşulları, sözleşme taraflarından birinin ileride kuracağı sözleşmelerde karşı âkidine değiştirmeden kabul edilmek üzere sunma niyetiyle önceden, … yanlı olarak saptadığı sözleşme koşullarıdır.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2022/18044 E., 2023/7631 K., 24.05.2023).

Kararlar, GİK’in şeklinin (sözleşme metni, ek, yazı türü vb.) nitelendirmede önem taşımadığını teyit etmektedir (Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/569 E., 2021/154 K., 23.02.2021). Bu hükümlerin temel amacı, sözleşmenin zayıf tarafını, müzakere etme imkanı bulamadığı ağır ve beklenmedik şartlara karşı korumaktır.

2. Madde 21: Yazılmamış Sayılma (Yürürlük Denetimi)

TBK Madde 21, bir genel işlem koşulunun sözleşmenin parçası haline gelebilmesi (yürürlük denetimi) için üç temel şart öngörür:

  1. Düzenleyenin, karşı tarafı bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgilendirmesi,
  2. Karşı tarafa bu koşulların içeriğini öğrenme imkânı sağlaması,
  3. Karşı tarafın bu koşulları kabul etmesi.

Bu şartlar sağlanmadığı takdirde, söz konusu GİK “yazılmamış sayılır”. Ayrıca, “sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları” da (şaşırtıcı şartlar) doğrudan yazılmamış sayılır. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi (2021/13 E., 2022/241 K., 14.03.2022) kararında, davacı tarafın genel işlem koşullarına aykırı düzenlenen bir madde hakkında davalıya bildirim ve müzakere yapıldığını ispat edemediği belirtilerek, ispat yükünün GİK’i kullanan tarafta olduğu vurgulanmıştır.

3. Madde 22: Yazılmamış Sayılmanın Sözleşmeye Etkisi

Bir veya birden fazla GİK’in yazılmamış sayılması, kural olarak sözleşmenin geri kalanının geçerliliğini etkilemez. TBK Madde 22 uyarınca sözleşme, geçersiz sayılan koşullar dışındaki hükümleriyle ayakta kalır. Bu ilke, sözleşmenin ayakta tutulması (favor contractus) prensibinin bir yansımasıdır. Düzenleyen taraf, “yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu” ileri süremez.

4. Madde 23: Yorumlanması (Yorum Denetimi)

TBK Madde 23, GİK’in yorumlanmasına ilişkin özel bir kural getirir. Buna göre, “genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır” (contra proferentem ilkesi). Bu kural, GİK’i hazırlayan tarafın, yarattığı belirsizlikten faydalanmasını engellemeyi amaçlar. Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi (2022/418 E., 2022/969 K., 29.09.2022), taşıt tanıma sözleşmesindeki fesih şartının açık ve anlaşılır olmadığını, davalı tarafın inisiyatifine bırakıldığını belirterek hükmün davacı (zayıf taraf) lehine yorumlanması gerektiğine karar vermiştir.

5. Madde 24: Değiştirme Yasağı

TBK Madde 24, düzenleyene tek taraflı olarak ve karşı taraf aleyhine sözleşme hükümlerini değiştirme veya yeni bir düzenleme getirme yetkisi veren kayıtların yazılmamış sayılacağını hükme bağlar. Bu yasak, sözleşme kurulduktan sonra GİK’in keyfi olarak ağırlaştırılmasının önüne geçmeyi hedefler.

6. Madde 25: İçerik Denetimi

Bu madde, GİK denetiminin en önemli aşamasıdır. Yürürlük ve yorum denetiminden geçen bir GİK, içerik olarak dürüstlük kurallarına aykırı ise geçersiz sayılır. Maddeye göre, “genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.” Yargı kararlarında bu denetim sıklıkla uygulanmaktadır. Örneğin, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi (2019/569 E., 2021/154 K., 23.02.2021), bankanın “Kredi Tahsis ve İstihbarat Ücreti” adı altında masraf talep etmesini, haklı, makul ve belgeli olmadığı gerekçesiyle dürüstlük kuralına aykırı bularak geçersiz saymıştır. Benzer şekilde, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (2016/28545 E., 2016/22380 K., 19.12.2016), iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna dair hükmü, işçi aleyhine olduğu için içerik denetimi kapsamında geçersiz kabul etmiştir.

7. Genel İşlem Koşullarında Tüketicilerin Korunması

GİK hükümleri genel nitelikte olsa da, en önemli uygulama alanlarından biri tüketici sözleşmeleridir. Yargı kararları, bu düzenlemelerin temel amacının tüketici gibi hukuken daha zayıf ve korunmaya muhtaç grupları korumak olduğunu vurgulamaktadır (İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2022/210 E., 2025/249 K., 08.04.2025). 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 5. maddesi de “Haksız Şartlar” başlığı altında GİK’e paralel ve tüketiciler lehine daha özel korumalar getirmektedir.

8. Sözleşmelerde Genel İşlem Koşullarının Hukuki Sonuçları

Bir hükmün GİK denetimi sonucunda geçersiz sayılmasının temel hukuki sonucu, o hükmün sözleşme metninden çıkarılmasıdır. Sözleşme, bu hüküm olmaksızın geçerliliğini sürdürür. Geçersiz hükmün yarattığı boşluk, kanunun yedek hukuk kuralları, sözleşmenin niteliği ve dürüstlük kuralı çerçevesinde hakim tarafından doldurulur.

9. Yargı Kararları Işığında Genel İşlem Koşulları: Tacir Olma ve Basiretli İş Adamı Yükümlülüğü

Yargı kararlarında dikkat çeken en önemli ayrımlardan biri, GİK’e taraf olan kişinin tacir olup olmadığıdır. Mahkemeler, TTK m. 18/2 uyarınca “basiretli bir iş adamı gibi” davranma yükümlülüğü olan tacirler lehine GİK denetimini daha sınırlı uygulama eğilimindedir. Birçok kararda, tacir olan tarafın sözleşmeyi imzalarken hükümleri incelemesi ve riskleri öngörmesi gerektiği belirtilerek GİK iddiaları reddedilmiştir.

  • İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi (2020/546 E., 2022/109 K., 02.02.2022), uzun yıllardır faaliyet gösteren bir şirketin, sözleşmeleri basiretli bir iş adamı gibi incelemesi gerektiğini belirterek GİK iddiasını kabul etmemiştir.
  • İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi (2022/264 E., 2024/131 K., 16.02.2024) de davalının tacir olması ve basiretli davranması gerektiği gerekçesiyle fesih şartının GİK olmadığına karar vermiştir.

Ancak bu durum mutlak değildir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 28.02.2017 tarihli kararına atıf yapan Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi (2022/418 E., 2022/969 K., 29.09.2022), GİK denetiminin tacirler yönünden de uygulanabileceğini vurgulamıştır.

10. Delil Sözleşmesi Niteliğindeki Hükümlerin Denetimi

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin bir kararındaki (2019/2553 E., 2019/5458 K., 19.12.2019) muhalefet şerhi, önemli bir konuya dikkat çekmektedir. Kamu ihalelerine ilişkin şartnamelerde yer alan ve yüklenicinin itiraz hakkını belirli bir usule bağlayarak kısıtlayan hükümlerin “delil sözleşmesi” niteliğinde olduğu ve GİK denetimine tabi tutulması gerektiği belirtilmiştir. Bu tür hükümlerin, HMK m. 193 uyarınca “ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren” nitelikte olabileceği ve Anayasa ile güvence altına alınan hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil edebileceği ifade edilmiştir. Bu, GİK denetiminin sadece borç ilişkisinin maddi içeriğiyle değil, usuli haklarla da ilgili olabileceğini göstermesi açısından önemlidir.

11. Avukat Gözüyle Değerlendirmemiz

Yargı kararları, GİK denetiminin üç aşamalı bir süreç olduğunu ortaya koymaktadır: Yürürlük (m.21), Yorum (m.23) ve İçerik (m.25) denetimi. Mahkemeler bu denetimi yaparken, sözleşme özgürlüğü ile zayıf tarafın korunması arasındaki dengeyi gözetmektedir. Tacirler arası ilişkilerde “basiretli iş adamı” yükümlülüğü nedeniyle sözleşme özgürlüğüne daha fazla ağırlık verilirken; işçi, tüketici veya standart sözleşmelere taraf olan küçük işletmeler söz konusu olduğunda koruma mekanizması daha etkin işletilmektedir. Bankacılık sözleşmelerindeki masraf ve komisyonlar ile iş sözleşmelerindeki çalışma koşullarına ilişkin aleyhe hükümler, içerik denetiminin en sık uygulandığı alanlardır.

12.Avukatlar İçin Genel İşlem Koşullarına İlişkin Pratik Tavsiyeler

Sözleşme Hazırlarken (Düzenleyen Taraf Vekili):

  • Karşı tarafın aleyhine olabilecek veya beklenmedik nitelikteki (şaşırtıcı) hükümleri açıkça, anlaşılır bir dilde ve puntoda belirtin.
    • Bu tür hükümlerin karşı tarafça okunduğuna, anlaşıldığına ve müzakere edildiğine dair (mümkünse ayrı bir imza veya paraf ile) ispat vasıtaları oluşturun.
    • Tek taraflı değişiklik yetkisi veren veya dürüstlük kuralına aykırı olarak dengeyi bozan hükümlerden kaçının; zira bu hükümlerin geçersiz sayılma riski yüksektir.

Sözleşme İncelerken (Zayıf Taraf Vekili):

  • Müvekkilinizin müzakere etme imkanı bulamadığı standart ve matbu sözleşmeleri GİK denetimi süzgecinden geçirin.
    • Özellikle sorumluluğu sınırlandıran, ispat yükünü değiştiren, hak arama yollarını kısıtlayan, fahiş cezai şartlar öngören veya belirsiz masraf kalemleri içeren hükümlere dikkat edin.
    • Müvekkiliniz tacir olsa dahi, karşı tarafın tekel konumunda olduğu veya hükmün dürüstlük kuralını bariz şekilde ihlal ettiği durumlarda GİK denetiminin uygulanabileceğini unutmayın.

Uyuşmazlık Halinde:

  • Dava dilekçesinde, GİK iddiasını TBK’nın ilgili maddelerine (21, 23, 25) dayandırarak, denetimin hangi aşamasında (yürürlük, yorum, içerik) aykırılık olduğunu somutlaştırın.
    • Karşı tarafın, GİK hakkında bilgilendirme ve içeriğini öğrenme imkanı sağladığını ispatla yükümlü olduğunu ileri sürün.
    • Emsal Yargıtay ve BAM kararlarından faydalanarak, benzer durumlarda mahkemelerin nasıl karar verdiğini argümanlarınıza dayanak yapın.

Sonuç

TBK’nın 20-25. maddeleri, modern sözleşme hukukunun temel taşlarından olup, sözleşme adaletini sağlama yolunda önemli bir araçtır. Yargı kararları, bu maddelerin lafzının ötesine geçerek, dürüstlük kuralı ve hakkaniyet çerçevesinde somut olayın özelliklerine göre esnek bir uygulama alanı yarattığını göstermektedir. Özellikle GİK’in tacirler arasındaki sözleşmelerde uygulanma sınırı ve delil sözleşmesi gibi usuli hakları kısıtlayan hükümlerin denetimi, hukuki tartışmaların devam ettiği ve içtihatların gelişmeye açık olduğu alanlardır.

Yorum yapın