Borcun Belli Bir Sürenin Sonunda İfası Halinde İfa Zamanının Belirlenmesi TBK m.92

1. TBK m.92 Nedir? Diğer Sürelere Bağlı Vadelerin Hukuki Anlamı

TBK m. 92, bir borcun veya yükümlülüğün sözleşmenin kurulmasından itibaren belirli bir sürenin sonunda ifa edileceği durumlarda, bu sürenin nasıl hesaplanacağını düzenleyen temel normdur. Madde, ifa zamanının belirlenmesine yönelik objektif kurallar koyarak hukuki belirliliği sağlar. Yargı kararlarında bu maddeye paralel olarak, usuli sürelerin hesaplanmasını düzenleyen HMK m. 92’ye de sıkça atıf yapılmaktadır.

HMK m. 92: “Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.” (Bkz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2023/5819, K. 2024/2676, T. 18.04.2024)

Bu hükümler, vadeyi “ifa fiilinin gerçekleştirileceği belirli bir zaman kesiti” olarak tanımlarken, süreyi “belirli bir zaman aralığı” olarak ele alır.

2. Gün, Hafta ve Yıl Sürelerinde Vade Hesaplaması Nasıl Yapılır?

  • Gün Olarak Belirlenen Süreler: TBK m. 92/1 ve HMK m. 92/1 uyarınca, süre gün olarak belirlenmişse, sözleşmenin kurulduğu veya tebligatın yapıldığı gün hesaba katılmaz. Süre, takip eden günden itibaren sayılır ve son günün bitimiyle dolar.
    • Örnek Karar: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi (E. 2021/341, K. 2022/551, T. 01.06.2022) kararında, 3 Kasım’da yapılan peşinat ödemesinden sonra 30 iş günü içinde yapılacak teslimat için vade hesaplanırken, 3 Kasım’ın hesaba katılmadığı ve vadenin 5 Ocak olarak doğru tespit edildiği görülmüştür.
  • Hafta, Ay ve Yıl Olarak Belirlenen Süreler: Bu tür sürelerde, sürenin başladığı güne son hafta, ay veya yıl içinde “karşılık gelen gün” vadenin son günü olarak kabul edilir.
    • Örnek Karar: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (E. 2023/759, K. 2023/1380, T. 21.12.2023) kararında bu kural şöyle açıklanmıştır: “Mesela Pazartesi günü başlayan bir haftalık süre, ertesi haftanın Pazartesi günü tatil saatinde biter. 3 Martta işlemeye başlamış olan 3 aylık bir süre 3 Haziran günü tatil saatinde biter”.

3. Sürenin Başlangıcı: Günün Hesaba Katılması ve Katılmaması Durumları

Temel ayrım, sürenin birimine göredir. Gün olarak belirlenen sürelerde başlangıç günü (tebliğ, tefhim veya sözleşme günü) sayıma dahil edilmez. Hafta, ay veya yıl olarak belirlenen sürelerde ise başlangıç günü sayımın bir parçasıdır ve süre, son hafta/ay/yıldaki karşılık gelen günde sona erer.

4. Son Gün Tatilse Vade Ne Zamana Sarkanır?

Bu konu, hem maddi hem de usul hukukunda net bir kurala bağlanmıştır. TBK m. 93 ve HMK m. 93 uyarınca, ifa zamanı veya sürenin son günü kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlarsa, süre kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçer.

  • Örnek Kararlar:
    • Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi (E. 2022/1237, K. 2024/1178, T. 14.10.2024) kararında, istinaf süresinin son gününün Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle sürenin takip eden Pazartesi gününe uzadığı kabul edilmiştir.
    • Yargıtay 10. Hukuk Dairesi (E. 2020/6254, K. 2020/7398, T. 21.12.2020), dava açma süresinin son gününün Kurban Bayramı’na denk gelmesi sebebiyle sürenin bayramı izleyen ilk iş gününe uzadığına hükmetmiştir.
    • Gelir İdaresi Başkanlığı Özelgesi (20.03.2014), ÖTV ödeme süresinin son gününün tatile rastlaması halinde, ödemenin tatili takip eden ilk iş gününün sonuna kadar gecikme zammı olmaksızın yapılabileceğini belirtmiştir.

5. Haftalık Sürelerde Aynı Gün Kuralı Nedir?

“Aynı gün kuralı”, hafta olarak belirlenen sürenin, başladığı güne son haftada karşılık gelen günde bitmesidir. Örneğin, Çarşamba günü başlayan iki haftalık süre, iki hafta sonraki Çarşamba günü mesai bitiminde sona erer.

6. Yıllık ve Aylık Sürelerde Aynı Güne Denk Gelmeme Durumları

HMK m. 92/2’de açıkça düzenlendiği üzere, “Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.” Bu kural, özellikle Şubat aylarında veya 30 ve 31 çeken aylardaki hesaplamalarda önem kazanır.

  • Örnek Karar: Yargıtay 8. Hukuk Dairesi (E. 2017/11247, K. 2020/2931, T. 03.06.2020) kararında, 30 Ocak’ta başlayan bir aylık temyiz süresinin, Şubat ayında 30. gün bulunmadığı için ayın son günü olan 28 Şubat’ta sona erdiği tespit edilmiştir.

7. Vade Tarihi Hatalı Hesaplanırsa Ne Olur? Hukuki Sonuçları

Hatalı vade hesaplamasının sonuçları ağır olabilir:

  • Temerrüt: Borçlu, belirlenen vadede borcunu ifa etmezse temerrüde düşer. Ancak vadenin hatalı hesaplanması, temerrüt tarihini ve işleyecek faizi de etkiler.
  • Davanın Reddi: Alacak muaccel olmadan, yani vadesi gelmeden dava açılması veya icra takibi başlatılması, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine sebep olur.
    • Örnek Karar: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi (E. 2019/231, K. 2022/901), alacak henüz muaccel olmadan başlatılan icra takibine dayalı itirazın iptali davasını hukuki yarar yokluğundan reddetmiştir.
  • Hak Kaybı: Kanun yollarına (istinaf, temyiz) başvuru gibi hak düşürücü sürelere tabi işlemlerde sürenin kaçırılması, başvuru hakkının kaybedilmesine yol açar.
    • Örnek Karar: Yargıtay 1. Hukuk Dairesi (E. 2021/4957, K. 2022/6324, T. 03.10.2022), yasal temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz istemini süre yönünden reddetmiştir.

8. Uygulamada En Çok Yapılan Süre Hataları

  • Başlangıç gününün “gün” olarak belirlenen sürelere dahil edilmesi.
  • Sürenin son gününün resmi tatile denk gelmesine rağmen sürenin uzatılmaması.
  • “İş günü” ile “takvim günü” kavramlarının karıştırılması.
    • Örnek Karar: Yargıtay 3. Hukuk Dairesi (E. 2024/1156, K. 2025/437, T. 22.01.2025), sözleşmede sürenin “iş günü” olarak belirlendiği durumlarda, resmi tatil ve hafta tatili günlerinin hesaba dahil edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, bu ayrımı yapmayan ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur.

9. Sözleşmelerde Belirsiz Süreler ve Yorumlanması

Sözleşmelerde vadenin açıkça belirtilmemesi, “kesin vade”nin oluşmasını engeller. Bu durumda borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının ihtarı gerekir.

  • Örnek Karar: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (E. 2022/1269, K. 2023/1106, T. 15.11.2023) kararında, taraflar arasındaki borç ilişkisinde yer alan “bir- buçuk yıl sonra”, “bir buçuk yıl sonra başlamak üzere”, “imkânlar dâhilinde taksitlerle” gibi ifadelerin belirsiz olduğu ve kesin bir vade oluşturmadığı, bu nedenle borçlunun temerrüdü için ihtarın zorunlu olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Kesin Vade – Olağan Vade Ayrımı: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi (E. 2016/751, K. 2022/271, T. 12.05.2022) kararında, sözleşmedeki “İşveren fatura tutarının hesabına yatırılmasını müteakip 3 gün içinde… yatırmayı kabul eder” hükmünün, borçluyu kendiliğinden temerrüde düşüren bir “kesin vade” değil, temerrüt için ihtar gerektiren bir “olağan vade” olduğuna hükmedilmiştir.

10. Yargı Kararlarında TBK m.92 Uygulaması: Emsal Davalar

Kararlar, TBK m. 92 ve paralelindeki HMK hükümlerinin borç ilişkileri, icra takipleri ve usuli işlemler gibi geniş bir yelpazede nasıl uygulandığını göstermektedir. Özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2023/759 E., 2023/1380 K. sayılı kararı, temyiz süresinin hesaplanmasında HMK m. 92 ve 93’ün nasıl titizlikle uygulandığını ve sürenin kaçırılmasının sonuçlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

11. İcra Takiplerinde Süreye Bağlı Vade Hesaplama Sorunları

İcra takiplerinde vade, alacağın muaccel olup olmadığını ve takibin haklılığını belirler. Vadesi gelmemiş bir alacak için takip başlatılamaz. Özellikle süreli ipoteklerde, sürenin dolmasının hukuki niteliği önem arz eder.

  • Örnek Karar: Yargıtay 12. Hukuk Dairesi (E. 2023/4123, K. 2024/1027, T. 07.02.2024) kararında, süreli ipoteklerde sürenin dolmasının alacağı muaccel hale getirdiği ve bu tarihten itibaren takibe başlanabileceği belirtilmiştir. Ancak bu sürenin borçlu lehine bir vade olduğu ve sürenin dolmasının tek başına ipoteği sona erdirmediği de vurgulanmıştır.

12. Sürelerin Açıkça Belirlenmesinin ve Avukat Yardımının Önemi

İncelenen tüm kararlar, sözleşmelerde ve hukuki işlemlerde sürelerin açık, net ve tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesinin hayati önem taşıdığını göstermektedir. Belirsiz ifadeler, yorum farklılıklarına, uzun yargılama süreçlerine ve hak kayıplarına yol açmaktadır. Bu nedenle, sözleşmelerin hazırlanması, hukuki süreçlerin takibi ve sürelerin doğru hesaplanması aşamalarında profesyonel bir avukattan yardım alınması, olası riskleri en aza indirmek ve hakları etkin bir şekilde korumak için vazgeçilmezdir.

13. TBK m.91 ile m.92 Arasındaki Farklar ve Karşılaştırma

TBK m. 91 ve m. 92 birbirini tamamlayan hükümlerdir.

  • TBK m. 91 (“Ayın başı, ortası ve sonu”): Bu madde, “ayın başı” gibi belirli olmayan ancak belirlenebilir günlere ilişkin vadeleri düzenler. Örneğin, “ayın başı” ilk gününü, “ortası” on beşinci gününü, “sonu” ise ayın son gününü ifade eder. Bu madde, belirli bir zaman dilimindeki tek bir günü hedefler.
  • TBK m. 92 (“Diğer sürelerde vade”): Bu madde ise “30 gün sonra”, “2 ay sonra” gibi bir süreç veya periyodun sonunda ifanın nasıl hesaplanacağını düzenler.

Sonuç

Süreye bağlı borçlarda vadenin doğru hesaplanması, hem maddi hukukun (borcun ifası, temerrüt) hem de usul hukukunun (dava açma, kanun yoluna başvuru) temel taşlarından biridir. TBK m. 92 ve HMK m. 91-94’te yer alan kurallar, bu hesaplamanın objektif bir şekilde yapılması için açık bir yol haritası sunmaktadır. Yargı kararları, bu kuralların en küçük bir ihmalinin dahi ciddi hak kayıplarına yol açabildiğini göstermektedir. Bu nedenle, avukatların ve tarafların, sözleşme hazırlık aşamasından yargılama süreçlerinin sonuna kadar sürelerin belirlenmesi ve hesaplanması konusunda azami özen ve dikkati göstermeleri zorunludur. Özellikle sözleşmelerde belirsizlikten kaçınmak ve süreleri takvime bağlı, net ifadelerle belirlemek, potansiyel uyuşmazlıkların önüne geçmek için en etkili yöntemdir.

Yorum yapın