ASLİYE CEZA MAHKEMELERİNİN GÖREVLERİ

1. Asliye Ceza Mahkemesinin Görev ve Yetkileri

Asliye Ceza Mahkemesinin görevi, pozitif bir sayım yoluyla değil, negatif bir tanımlama ile belirlenmiştir. Bu durum, 5235 sayılı Kanun’un 11. maddesinde açıkça ifade edilmiştir.

“Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi-2009/14-2009/2362)

Bu “artık görev” (residual jurisdiction) kuralı, ACM’yi ceza yargılamasının temel ve en yaygın mahkemesi haline getirir. Hangi mahkemenin görevli olduğunun tespitinde kritik bir ilke ise 5235 sayılı Kanun’un 14. maddesinde yer almaktadır:

“Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur.” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi-2010/22680 E.-2010/18731 K.)

Bu ilke, yargılamanın başında görevli mahkemenin net bir şekilde saptanmasını sağlar. Örneğin, yağma (TCK m. 148) veya zimmet (TCK m. 247) gibi suçlar, kanunda öngörülen ceza üst sınırları nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girerken, bu suçlar dışındaki pek çok suç ACM’nin görev alanındadır. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilir.

2. Asliye Ceza Mahkemesinin Görevine Giren Suçlar

ACM’nin görev alanının genişliğini nedeniyle pek çok suç görevine girmekte olup Yargıtay kararlarıyla bazı somut örnekler aşağıda sunulmuştur:

  • Mühür Bozma (TCK m. 203): Cezasının üst sınırı itibarıyla ACM’nin görevindedir (Yargıtay 4. CD-2009/14).
  • Yasak Nitelikte Silah Taşıma (6136 SK m. 13/1): Hapis cezasının üst sınırına göre ACM görevlidir (Yargıtay 8. CD-2015/13643).
  • Tehdit (TCK m. 106): “Birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit” suçunun yargılaması ACM’ye aittir (Yargıtay CGK-2015/1078).
  • Dolandırıcılık (TCK m. 157) ve Nitelikli Dolandırıcılık (TCK m. 158): Uygulamada sıkça rastlanan bu suç tipi, suçun işleniş biçimine göre Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi arasında görev uyuşmazlıklarına neden olabilmektedir (Yargıtay 15. CD-2017/26378).
  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK m. 134): Sulh Ceza Mahkemesinin kaldırılmasıyla bu tür suçlara bakma görevi Asliye Ceza Mahkemesine geçmiştir (Yargıtay CGK-2015/465).
  • Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik (TCK m. 216): Özel görevli mahkemelerin görev alanından çıkarıldıktan sonra genel görevli mahkeme olan ACM’nin görevine girmiştir (Yargıtay CGK-2006/179).
  • İzinsiz Define Arama (2863 SK m. 74): Öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında görevli mahkeme ACM’dir (Yargıtay 12. CD-2016/4504).

3. Asliye Ceza Mahkemeleri Nasıl ve Nerelerde Kurulur? Yapısı Nasıldır?

Anayasa’nın 142. maddesi uyarınca mahkemelerin kuruluşu kanunla düzenlenir. 5235 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuat, ACM’lerin kuruluş ve yapısını belirler.

  • Kuruluş: ACM’ler, ihtiyaç bulunan her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine HSK tarafından kurulur (AYM-2014/143). Bir mahkemenin kurulması faaliyete geçmesi için yeterli değildir; ayrıca HSK tarafından faaliyete geçirilmesi gerekir.
  • Yapı: ACM’ler, kural olarak tek hâkimli mahkemelerdir. Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararında belirtildiği gibi, “Asliye Ceza Mahkemelerinin asıl mahkemeler olarak” kurulduğu ifade edilmiştir. İş durumunun yoğun olduğu yerlerde birden fazla daire şeklinde (Örn: Ankara 1. Asliye Ceza, Ankara 2. Asliye Ceza vb.) numaralandırılarak faaliyet gösterirler.

4. Asliye Ceza Mahkemelerinin Kararlarına Karşı Kanun Yolları

ACM kararları, niteliğine göre farklı kanun yollarına tabidir.

  • Hangi Kararlara İtiraz Edilebilir? İtiraz, kural olarak hâkimlik kararlarına ve kanunun açıkça izin verdiği mahkeme ara kararlarına karşı başvurulan bir kanun yoludur. ACM’nin görevsizlik kararları bu kapsama girer. “Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine…” aittir. (Anayasa Mahkemesi, E. 2020/3 K. 2020/3 B.) Görevsizlik kararlarına itiraz, adil yargılanma hakkının bir gereği olarak görülmektedir. (AYM-2014/47)
  • Hangi Kararlara Karşı İstinaf Başvurusu Yapılabilir? İstinaf, ACM tarafından verilen ve hüküm niteliğindeki (mahkûmiyet, beraat, düşme, ceza verilmesine yer olmadığı vb.) nihai kararlara karşı başvurulan temel kanun yoludur. 20 Temmuz 2016’da Bölge Adliye Mahkemelerinin (BAM) faaliyete geçmesiyle Yargıtay temyizinin yerini büyük ölçüde istinaf almıştır.”…adli yargı ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak” görevi BAM ceza dairelerine aittir. (Yargıtay 20. CD-2018/1812) BAM, istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararını onayabilir, düzelterek onayabilir veya hukuka aykırılık tespit ederse kararı kaldırarak yeniden hüküm kurabilir ya da hükmü bozarak dosyayı yeniden incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderebilir. Önemli bir detay, ACM’nin BAM tarafından verilen bozma kararına direnme yasağı bulunmasıdır (CMK m. 284).
  • Hangi Kararlar Kesindir? ACM kararlarının kesin olması istisnai bir durumdur. Ancak bazı kararlar niteliği gereği kesindir:
    • Merci Tayini Kararları: Mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığını çözen Yargıtay veya BAM kararları kesindir ve bu karara karşı direnilemez. Bu kararlar, ACM’yi bağlar. “…merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı…” (Yargıtay 15. CD-2020/12081)
    • İstinaf ve Temyiz Sınırı Altında Kalan Kararlar: CMK’nın 286. maddesi uyarınca, kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin BAM tarafından verilen kararlar (bazı istisnalar hariç) kesindir ve temyiz edilemez. Dolayısıyla, bu tür suçlarda ACM’nin verdiği karar, BAM incelemesinden sonra kesinleşmiş olur (Yargıtay 2. CD-2021/17444).

SONUÇ

  1. Görev ve Yetki: Asliye Ceza Mahkemeleri, ceza yargılamasında “genel görevli” mahkeme konumundadır. Görevleri, kanunlarda özel olarak Sulh Ceza Hâkimliği veya Ağır Ceza Mahkemesine verilmeyen tüm dava ve işlere bakmaktır. Görevli mahkemenin belirlenmesindeki temel ölçüt, iddianamede belirtilen suçun kanundaki cezasının üst sınırıdır.
  2. Kuruluş ve Yapı: Asliye Ceza Mahkemeleri, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından, iş yoğunluğu ve coğrafi durum dikkate alınarak il ve ilçe merkezlerinde kurulur. Genellikle tek hâkimli olarak görev yaparlar ve ceza yargılamasının “asıl mahkemeleri” olarak kabul edilirler.
  3. Kanun Yolları: ACM kararları kural olarak kesin değildir. Ara kararlarına (örneğin görevsizlik) karşı itiraz yolu, nihai hükümlerine karşı ise istinaf yolu açıktır. İstinaf incelemesi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından yapılır. ACM’nin, BAM tarafından verilen bozma kararlarına direnme yetkisi yoktur.
  4. Görev Alanına Giren Suçlar: Mühür bozma, tehdit, dolandırıcılık, özel hayatın gizliliğini ihlal, yasak nitelikte silah taşıma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik gibi çok sayıda suç tipinin ACM’nin görev alanına girdiği görülmektedir.

Asliye Ceza Mahkemeleri, Türk ceza adalet sisteminin iş yükünü büyük ölçüde omuzlayan, genel görevli temel mahkemelerdir. Görev alanları, Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan tüm suçları kapsayacak şekilde geniş bir yelpazeye yayılmıştır ve bu alanın sınırları, kanundaki suçun ceza üst sınırına göre belirlenir. Genellikle tek hâkimle karar veren bu mahkemelerin nihai kararlarına karşı ana denetim yolu, Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde yapılan istinaf incelemesidir. Ara kararlarına karşı ise Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilebilir. Yargı kararları, ACM’nin görevlerinin belirlenmesinde, yargılama usullerinin yorumlanmasında ve kanun yollarının işleyişinde kritik bir rol oynamakta; bu mahkemelerin dinamik yapısını ve hukukun sürekli gelişimini gözler önüne sermektedir.

Asliye Ceza Mahkemesi gibi ceza mahkemelerinin görevine giren suçlarda sanık veya müştekiler Ağır ceza avukatı, en iyi ağır ceza avukatı, ceza avukatı, en iyi ceza avukatı, gibi kavramlarla arama yapmaktadırlar. En iyi ceza avukatı, konusunda uzman olup ilgili mevzuatı ve Yargıtay içtihatlarını en iyi şekilde bilen kişidir. Bunun yanında dosyayı özenle ve titizlikle takip eden kişidir.