1. Evlenme Ehliyeti Nedir?
Yargıtay kararlarına göre evlenme ehliyeti, kişilerin hukuken geçerli bir evlilik akdi kurabilme yeterliliğidir. Bu ehliyet, sadece tarafların özel iradelerine bırakılmış bir durum olmayıp, kamu düzenini ilgilendiren ve kanunla sıkı şartlara bağlanmış bir hukuki statüdür. Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararında belirtildiği üzere, evlilik, “karşı cinsten iki insanın evlendirmeye yetkili memur önünde karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarını açıklaması ile oluşur. (TMK m.142)” (Yargıtay HGK, 2017/2712 E.) Bu tanım, evliliğin hem şekli hem de maddi ehliyet koşullarına tabi olduğunu göstermektedir.
2. Evlenme Ehliyeti Şartları
- Yaş Şartı: Kararlar, yaş şartının evliliğin kurucu bir unsuru olduğunu göstermektedir. Yargıtay, 15 yaşını doldurmamış bir kişinin evliliğini “yok hükmünde” kabul etmiştir, zira “Evleneceklerin evlenme yaşını (TMK.md.124) doldurmuş olmaları geçerli bir evlenmenin asli ve kurucu unsurudur.” (2. HD, 2011/4235 E.) 16 yaşını dolduran küçüğün hâkim izni olmadan evlenmesi ise nispi butlan sebebidir ve bu davayı Cumhuriyet Savcısı açamaz (2. HD, 2007/17963 E.). 17 yaşını dolduran küçüğün yasal temsilci izni olmadan evlenmesi de yine nispi butlan sebebidir.
- Ayırt Etme Gücü: Yargıtay kararlarında en sık ele alınan ehliyet şartı ayırt etme gücüdür. TMK m. 145/2 uyarınca, evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunmak, evliliği mutlak butlanla batıl kılar. Yargıtay, bu durumu “Daimi surette ayırt etme gücünden yoksun olan kişi, evlenme sözleşmesi yapamaz; yapmışsa yapılan evlenme batıldır (TMK m. 145 b.2)” şeklinde ifade etmiştir (HGK, 2017/2712 E.). Demans, bipolar bozukluk gibi hastalıkların varlığı halinde, kişinin evlenme anında fiil ehliyetine sahip olup olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilmelidir. (2. HD, 2022/11305 E., HGK, 2017/2712 E.) Ayırt etme gücünün geçici olarak kaybedilmesi ise nispi butlan sebebidir (TMK m. 148).
- Yasal Temsilci İzni: Kısıtlı veya küçüklerin evlenmesi için yasal temsilcinin izni gereklidir. Bu iznin yokluğu, evliliği mutlak değil, nispi butlanla sakatlar. Yargıtay, bu durumda iptal davası açma hakkının izni alınmayan yasal temsilciye ait olduğunu belirtmiştir: “Küçüğün yasal temsilcisinin hiç ya da geçerli bir izni olmaksızın evlenmiş olması halinde evliliğin iptalini isteme hakkı, izni alınmayan yasal temsilciye aittir” (2. HD, 2014/3533 E.).
3. Evlenmeye Engel Haller
- Hısımlık Engeli: TMK m. 129’da sayılan derecelerde kan veya kayın hısımlığı mutlak evlenme engelidir. Yargıtay, evlat edinme yoluyla kurulan hısımlığın da bu kapsamda olduğunu (2. HD, 2022/11157 E.) ve nüfus kaydındaki hatalı hısımlık kaydının düzeltilmesi halinde evlenme engelinin ortadan kalkacağını belirtmiştir (2. HD, 2023/8560 E.).
- Mevcut Evlilik Engeli: Bir kişinin evli iken ikinci bir evlilik yapması, TMK m. 145/1 uyarınca mutlak butlan sebebidir (2. HD, 2024/1062 E.). Ancak Yargıtay, bu kurala önemli bir istisna getirmiştir. TMK m. 147/3’e atıfla, “Evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliği, mutlak butlan kararı verilmeden sona erdiğine ve ikinci evlenmede diğer eşin iyi niyetli olduğu toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, bu evlenmenin butlanına karar verilemez” (2. HD, 2008/865 E.). Bu içtihat, iyi niyetli ikinci eşi korumayı amaçlamaktadır.
- Kadının İddet Müddeti: TMK m. 132’de düzenlenmiştir. Evliliği sona eren kadının, doğum veya hâkim kararıyla süre kaldırılmadıkça 300 gün geçmeden yeniden evlenememesi kuralı, nesebin karışmasını önlemeye yönelik bir engeldir. Bu süreye uyulmadan yapılan evlilik, butlanla sakat olmaz; ancak evlendirme memurunun uyması gereken bir kuraldır.
- Akıl Hastalığı: Ayırt etme gücünü sürekli olarak kaldırmasa dahi, evlenmeye engel olacak derecede bir akıl hastalığının varlığı TMK m. 145/3 uyarınca mutlak butlan sebebidir. Ancak TMK m. 133, resmi sağlık kurulu raporuyla evlenmesinde sakınca bulunmadığı belgelenen akıl hastalarının evlenebileceğini düzenleyerek bir istisna tanımıştır (HGK, 2015/167 E.). Yargıtay, bu durumun tespiti için de Adli Tıp Kurumu raporunu şart koşmaktadır (2. HD, 2015/24104 E.).
4. Evlenmenin Geçersizliği (Mutlak Butlan)
Kararlar, butlanı, kurucu unsurları tam olan ancak kanunun aradığı geçerlilik şartlarından yoksun bir evliliğin mahkeme kararıyla sona erdirilmesi olarak tanımlamaktadır. Butlan ve yokluk arasındaki temel fark, batıl bir evliliğin hukuki sonuçlar doğurmasıdır. “Batıl bir evlilik, hâkim kararı ile ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir evliliğin doğurduğu hukuki sonuçları tümüyle doğurur” (8. HD, 2013/14356 E.). Mutlak butlan davası, Cumhuriyet Savcısı veya ilgisi olan herkes tarafından açılabilir ve herhangi bir hak düşürücü süreye tabi değildir (2. HD, 2013/12635 E.).
5. İptal Edilebilir Evlilikler (Nisbi Butlan)
Nisbi butlan, yalnızca belirli kişilerin (yanılan, aldatılan, korkutulan eş veya izni alınmayan yasal temsilci) dava açabildiği ve kamu düzenini değil, taraf menfaatlerini ilgilendiren geçersizlik halidir. Sebepleri; irade sakatlıkları (TMK m. 149-151), yasal temsilci izninin bulunmaması (TMK m. 153) ve evlenme sırasında geçici ayırt etme gücü kaybıdır (TMK m. 148). Bu davalar, iptal sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay ve her halde evlenmenin üzerinden 5 yıl geçmekle hak düşürücü süreye tabidir (2. HD, 2017/1023 E.).
6. Evlenme Ehliyeti ve Engelleri Açısından Yargıtay Kararları
Yargıtay’ın yaklaşımı, evlilik kurumunun kamu düzeni boyutunu ve bireylerin korunması gerekliliğini dengelemeye yöneliktir. Mahkemelerin, özellikle ayırt etme gücü ve akıl hastalığı iddialarını yüzeysel olarak değil, Adli Tıp Kurumu gibi uzman kuruluşlardan rapor alarak derinlemesine incelemesi gerektiği istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. İyi niyetli eşin mirasçılık gibi haklarının korunması, Yargıtay’ın sosyal ve hukuki adaleti sağlama çabasını göstermektedir. Ayrıca, evliliğin iptali gibi miras hukukunu da etkileyen davalarda, taraf teşkilinin eksiksiz yapılması gibi usuli gerekliliklere uyulmaması, kararların bozulması için yeterli bir sebep olarak görülmektedir (2. HD, 2017/36 E.).
7. Evlenme Ehliyeti ile İlgili Sık Sorulan Sorular
- Soru: 15 yaşındaki bir çocuğun evliliği hukuken ne durumdadır?
- Cevap: Bu konuda üç farklı görüş olsa da Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre bu evlilik “yok hükmündedir.” Yani hukuken hiç kurulmamış sayılır. Doktrinde ise bu evliliğin ayırt etme gücü yoksunluğu nedeniyle mutlak butlanla veya yasal temsilci izninin yokluğuna kıyasen nisbi butlanla sakat olması gerektiğini savunan görüşler de mevcuttur.
- Soru: 17 yaşında bir genç, ailesinden izinsiz evlenirse ne olur?
- Cevap: Bu evlilik geçerli olarak kurulur ancak iptal edilebilir niteliktedir (nisbi butlan). İzni alınmayan veli veya vasi, kanunda belirtilen süreler içinde dava açarak evliliğin iptalini isteyebilir.
- Soru: Evlilik butlan kararıyla iptal edilirse, evlenmeyle kazanılan erginlik devam eder mi?
- Cevap: Bu konu doktrinde tartışmalıdır. Bir görüşe göre, butlan kararı geçmişe etkili olmadığından erginlik devam etmez. Bu görüş, “küçüğün veya kısıtlının evlenme ile kazanmış olduğu erginliği, iptal kararından sonra bile muhafaza ettiğinin kabulü halinde, aynı evliliği yasal temsilcinin iznine ihtiyaç duyulmaksızın tekrar yapabilme durumu ortaya çıkabilecek olup evliliğin iptali kararının pratik bir faydası kalmaz” gerekçesine dayanır.
8. Boşanma Avukatının Rolü ve Hukuki Destek
- Önleyici Danışmanlık: Avukat, evlilik öncesinde müvekkillerine evlenme ehliyeti şartları, olası engeller ve özellikle olağanüstü evlenme yaşı gibi durumlarda alınması gereken mahkeme izni hakkında danışmanlık yaparak ileride doğabilecek hükümsüzlük risklerini önler.
- Dava Takibi: Evliliğin butlanı (mutlak veya nisbi) davalarının açılması ve takibinde avukat kritik bir rol oynar. Özellikle ayırt etme gücü veya akıl hastalığı iddialarında, “resmi sağlık kurulu raporu” veya “Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesi” raporu gibi delillerin toplanması ve mahkemeye sunulması sürecini yönetir.
- Hakların Korunması: Aldatma, korkutma gibi irade sakatlıkları nedeniyle açılacak iptal davalarında veya yasal temsilcinin izni olmadan yapılan evliliklerin iptali süreçlerinde müvekkilin haklarını korur. Bu süreçte, “aldatılan eşin manevi tazminat talebi” gibi ek taleplerin ileri sürülmesini sağlar.
- Yargısal Gelişmeleri İzleme: Yargıtay’ın özellikle yaş konusundaki “yokluk” içtihadı gibi dinamik ve değişebilen yargısal yorumları takip ederek müvekkillerine en güncel ve stratejik hukuki desteği sunar.
Boşanma avukatının görevi, tarafları temsil etmek, dava dilekçeleri ve savunmalar hazırlamak, delilleri sunmak, istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına başvurmaktır. Evlenme ehliyeti ve butlan davalarının karmaşık hukuki niteliği, delillerin (özellikle tıbbi raporların) doğru yorumlanması gerekliliği ve usuli süreçlerin hassasiyeti, bu tür davalarda uzman bir boşanma avukatının hukuki desteğinin vazgeçilmez olduğunu ortaya koymaktadır.
Sonuç
Yargıtay kararlarının analizi, Türk hukukunda evlenme ehliyetinin ve evliliğin geçerliliğinin, kamu düzeni ve birey haklarını koruyan katı kurallara bağlandığını göstermektedir. Özellikle ayırt etme gücü ve akıl sağlığı, evliliğin temelini oluşturan irade beyanının geçerliliği açısından en kritik unsurlardır. Yargıtay, bu tür iddiaların bilimsel ve objektif delillerle (Adli Tıp raporları) kanıtlanmasını zorunlu kılmaktadır. Butlan türleri arasındaki (mutlak-nispi) ayrım ve bu ayrımların dava açma hakkı, süreler ve hukuki sonuçlar üzerindeki etkileri, uygulamada büyük önem taşımaktadır. Son olarak, Yargıtay’ın iyi niyetli eşin mirasçılık hakkını korumaya yönelik içtihatları, kanunun katı lafzı karşısında hakkaniyeti gözeten bir yaklaşım sergilediğini kanıtlamaktadır. Bu nedenle, evliliğin geçersizliğine ilişkin davalarda, maddi ve usuli tüm bu ilkelerin bir arada değerlendirilmesi zorunludur. Bu sebeple uzman bir boşanma avukatından hukuki destek alınmalıdır.