1. Hayvan Bulunduranın Sorumluluğu Nedir (TBK m. 67)
TBK m. 67, hayvan bulunduranın sorumluluğunu şu şekilde düzenler: “Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Hayvan bulunduran, bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz.”
Yargı kararları bu sorumluluğu istikrarlı bir şekilde kusursuz sorumluluk olarak nitelendirmektedir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bir kararında belirttiği gibi, “Hayvan bulunduranın sorumluluğu kusura dayanmaz; onun sorumluluğu (tıpkı adam çalıştıranın sorumluluğunda olduğu gibi) bir sebep sorumluluğudur.” (Yargıtay 3. HD, E. 2017/13265, K. 2019/4609, T. 16.05.2019). Bu ilke, zarar görenin işini kolaylaştırırken, hayvan bulunduranlara yüksek bir özen ve dikkat yükümlülüğü getirmektedir. Sorumluluğun doğması için hayvanın eylemi ile zarar arasında illiyet bağının bulunması yeterlidir.
2. Hayvanın Verdiği Zarardan Sorumlu Olan Kişi
Kanun metni ve yargı içtihatları, sorumluluğu “hayvan bulunduran” kişiye yüklemektedir. Bu kavram, hayvanın mülkiyetine sahip olan kişiden daha geniştir. Kararlarda “hayvan bulunduran” şu şekillerde tanımlanmıştır:
- “Hayvanın bakımını ve yönetimini, dikkat, özen ve gözetim görevini üzerine alan ve ondan sürekli şekilde faydalanan kişi.” (Yargıtay 3. HD, E. 2022/5603, K. 2022/9361, T. 12.12.2022)
- “Hayvan üzerinde iktidar sahibi olan, ondan yararlanan malik olabileceği gibi, hayvan üzerinde intifa, kira, ariyet hakkına sahip olan kişi de olabilir.” (Yargıtay 3. HD, E. 2012/22452, K. 2013/669, T. 21.01.2013)
Bu tanımlar, sorumluluğun fiili duruma ve hayvan üzerindeki kontrol gücüne dayandığını göstermektedir. Hayvanı geçici olarak (örneğin tedavi için) himayesine alan bir veteriner hekim de bu kapsamda sorumlu olabilir. Örneğin, hayvanı otlatan çoban, hayvan sahibinin “yardımcısı” konumunda olup, asıl sorumluluk genellikle hayvandan ekonomik olarak faydalanan ve yönetiminde karar yetkisine sahip olan kişidedir.
3. Hayvanı Gözetim Altına Alan Kişinin Hukuki Sorumluluğu
Hayvanı geçici olarak dahi olsa gözetimi altına alan kişi, TBK m. 67 kapsamında sorumlu tutulur. Bu kişiden beklenen özen borcu, hayvanın cinsi, huyu, yaşı, tehlikeliliği ve bulunduğu çevre gibi somut durumun koşullarına göre belirlenir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bir kararında bu durum şöyle ifade edilmiştir: “Özenle gözetim, hayvanın cinsine, yaşına, muhafaza edildiği yere ve özellikle huyuna ve çevreye gösterdiği tepkiye göre takdir edilir.” (Yargıtay 3. HD, E. 2015/272, K. 2015/18395, T. 19.11.2015). Dolayısıyla, tehlikeli bir cins köpeği parkta gezdiren kişinin alması gereken önlemlerle, bir çiftlik hayvanını ahırında tutan kişinin özen yükümlülüğü aynı derecede değildir.
4. Zarardan Kurtulma Koşulları: Kaçınılmazlık ve İspat Yükü (Kurtuluş Beyyinesi)
Hayvan bulunduranın sorumluluğu mutlak değildir. TBK m. 67/2, “kurtuluş beyyinesi” olarak adlandırılan bir imkân tanır. Sorumluluktan kurtulmak isteyen hayvan bulunduran, iki durumu kümülatif olarak ispatlamalıdır:
- Zararın doğmasını engellemek için hal ve şartların gerektirdiği tüm özeni gösterdiğini,
- Bu özeni göstermiş olsaydı dahi zararın doğumuna engel olunamayacağını.
- İspat Yükü: İspat yükü, davalı konumundaki hayvan bulundurana aittir. Hayvan bulunduran, zararın meydana gelmemesi için somut durumun gerektirdiği tüm dikkat ve özeni gösterdiğini veya bu özeni gösterse dahi zararın doğumuna engel olamayacağını kanıtlamalıdır.
- Özenin Ölçüsü: Gösterilmesi gereken özen objektif bir ölçüte tabidir. Yargıtay kararlarında benimsendiği üzere, “gösterilmesi gereken özen hayvanın, cinsine, yaşına, özellikle huyuna ve çevreye gösterdiği tepkiye göre belirlenecektir.”
- Üçüncü Kişinin veya Hayvanın Etkisi: TBK m. 67/2, zararın başka bir kişi veya başka bir hayvanca ürkütülme sonucu meydana gelmesi durumunda, hayvan bulunduranın bu kişilere rücu hakkını saklı tutar. Bu durum, hayvan bulunduranın zarar görene karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ancak ödediği tazminatı zarara asıl sebep olanlara yöneltme imkânı verir.
İspat yükünün hayvan bulunduranda olması, bu savunmanın pratikte kabul görmesini zorlaştırmaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, ceza davasında beraat etmenin hukuk davasındaki sorumluluğu ortadan kaldırmadığı, hukuk hakiminin hayvan bulunduranın gerekli özeni gösterip göstermediğini bağımsız olarak değerlendirmesi gerektiği vurgulanmıştır. (Yargıtay 17. HD, E. 2015/5736, K. 2015/13018, T. 30.11.2015).
- Yargı Kararı Özeti: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, trafik kazasına neden olan hayvanların çalındığı yönündeki savunmaya itibar etmemiş, bu iddianın kazadan sonra yapıldığı ve sorumluluktan kurtulma amacına yönelik olduğu değerlendirilmiştir. Bu durum, kurtuluş kanıtının somut ve inandırıcı delillerle desteklenmesi gerektiğini göstermektedir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi, E. 2019/2065, K. 2022/118, T. 28.01.2022.)
5. Hayvan Zararlarında Giderim Yükümlülüğü ve Tazminat Kapsamı
Giderim yükümlülüğü, hayvanın neden olduğu tüm zararları kapsar. İncelenen kararlarda talep edilen ve hükmedilen tazminat türleri şunlardır:
- Maddi Tazminat: Tedavi giderleri, geçici ve sürekli iş göremezlikten doğan gelir kaybı, destekten yoksun kalma, mala verilen zararlar (araç hasarı, ürün kaybı, başka bir hayvanın ölümü vb.).
- Manevi Tazminat: Zarar görenin veya yakınlarının çektiği bedensel acı, elem, ızdırap ve ruhsal çöküntü.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, köpeklerden kaçarken düşüp yaralanan ve meslekte kazanma gücünü kaybeden davacı için sadece aktif çalışma dönemi için değil, pasif (emeklilik) dönemde de asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği varsayımıyla tazminat hesaplanması gerektiğine hükmederek, giderim yükümlülüğünün kapsamını geniş yorumlamıştır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, E. 2010/11581, K. 2011/13581, T. 15.12.2011.)
6. Zarar Görenin Hakları ve Müterafik Kusur
Zarar gören kişi, yukarıda belirtilen maddi ve manevi tazminat türlerini talep etme hakkına sahiptir. Ancak, zarar görenin kendi davranışı zararın oluşumunda etkili olmuşsa, TBK m. 52 uyarınca müterafik kusur hükümleri uygulanır. Bu durumda tazminatta indirim yapılabileceği gibi, sorumluluk tamamen de ortadan kalkabilir.
- Yargı Kararı Özeti: Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kendisine saldıran hayvana taş atan davacının bu davranışını müterafik kusur olarak değerlendirmiş ve tazminat belirlenirken bu durumun dikkate alınması gerektiğine işaret etmiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2016/21918, K. 2018/9278, T. 01.10.2018.)
7. Alıkoyma Hakkı ve Kullanımı (TBK m. 68)
TBK m. 68, zarar görene bir güvence mekanizması sunar: “Bir kişinin hayvanı, başkasının taşınmazı üzerinde bir zarar verdiği takdirde, taşınmazın zilyedi, o hayvanı yakalayabilir, zararı giderilinceye kadar alıkoyabilir; hatta durum ve koşullar haklı gösteriyorsa hayvanı diğer yollarla etkisiz hâle getirebilir.”
Bu hak, zarar görenin alacağını teminat altına almasını sağlayan bir “kendiliğinden hak alma” durumudur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin bir kararındaki karşı oy yazısında, bu hakkın mülkiyet hakkının korunması amacıyla tanındığı ve eski kanun döneminde hayvanın öldürülmesini dahi içerebildiği belirtilerek hakkın önemi vurgulanmıştır. (Yargıtay 4. HD, E. 2013/10852, K. 2014/6265, T. 15.04.2014). Alıkoyma hakkının kullanımı, dürüstlük kuralına uygun olmalı ve zararla orantılı kalmalıdır.
8. Diğer Hukuki Dayanaklar
TBK m. 67’nin yanı sıra, somut olayın özelliklerine göre başka kanunlar da uygulama alanı bulabilir:
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK): Özellikle yerleşim birimleri dışındaki karayollarında hayvanların başıboş bırakılması sonucu meydana gelen trafik kazalarında, hayvan bulunduranın sorumluluğu KTK hükümleriyle birlikte değerlendirilir. (Bkz. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2023/538, K. 2025/464, T. 28.05.2025).
- 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu: Bu kanun, hayvan sahiplerine hayvanlarından kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zararları önleyici tedbirler alma yükümlülüğü getirir. Bu yükümlülüklere aykırılık, idari para cezalarını gündeme getirebilir. (Bkz. Uyuşmazlık Mahkemesi, E. 2023/111, K. 2023/251, T. 27.03.2023).
9. Hayvan Bulunduranlar ve Vatandaşlar İçin Öneriler
- Hayvan Bulunduranlar İçin: Sorumluluğun kusura dayanmadığı ve ispat yükünün kendilerinde olduğu unutulmamalıdır. Hayvanın cinsi, huyu ve bulunduğu ortama göre tüm güvenlik önlemleri alınmalı, özellikle tehlike arz edebilecek hayvanlar başıboş bırakılmamalıdır. Sorumluluk sigortası yaptırmak, olası tazminat yükümlülüklerine karşı mali bir güvence sağlayabilir.
- Zarar Gören Vatandaşlar İçin: Zarar meydana geldiğinde olayı (tanık, fotoğraf, video vb.) ve zararı (sağlık raporu, hasar tespit tutanağı vb.) belgelemek kritik öneme sahiptir. Hak arama sürecinde, davanın doğru hukuki temellere oturtulması, delillerin toplanması ve tazminatın doğru hesaplanması için bir avukattan hukuki destek alınması, hak kayıplarını önlemek adına tavsiye edilir.
10. Hukuki Desteğin Önemi ve Avukat Yardımı
Bu süreç, Hayvan Bulunduran Vatandaşlar için de Zarar Gören Vatandaşlar İçin de hukuki ve teknik bilgi gerektirir:
- Sorumlunun Tespiti: “Hayvan bulunduran” kavramının genişliği, doğru hasmın tespitini zorlaştırabilir.
- İspat Külfeti: Zararın varlığı, miktarı ve hayvanın eylemiyle arasındaki illiyet bağının ispatı zarar görene aittir.
- Kurtuluş Kanıtına Karşı Savunma: Davalı hayvan bulunduranın öne süreceği “gerekli özeni gösterdiği” yönündeki kurtuluş kanıtına karşı hukuki argümanlar geliştirilmesi gerekir.
Bu nedenlerle, hak kayıplarını önlemek, talepleri doğru ve eksiksiz bir şekilde ileri sürmek ve dava sürecini etkin bir şekilde yönetmek için bir avukattan hukuki destek alınması büyük önem taşımaktadır.
Sonuç
Türk hukuk sistemi, hayvan bulunduranın sorumluluğunu, zarar görenin korunmasını önceliklendiren bir kusursuz sorumluluk rejimi üzerine inşa etmiştir. Yargı kararları, TBK m. 67’de düzenlenen bu sorumluluğu geniş yorumlama eğilimindedir. Hayvan bulunduranın sorumluluktan kurtulması, oldukça ağır ispat koşullarına bağlanmıştır. Zarar görenler için maddi ve manevi tazminat hakları ile alıkoyma hakkı gibi etkili koruma mekanizmaları öngörülmüştür. Bu çerçevede, hayvan bulunduranların yüksek bir özen standardına uymaları, zarar görenlerin ise haklarını arama konusunda bilinçli olmaları ve uzman bir avukatın hukuki desteğinden faydalanmaları büyük önem arz etmektedir.