Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu Nedir?

TCK m. 199, devlet tarafından çıkarılan ve belirli bir mali değeri temsil eden damgaların sahte olarak üretilmesi, ülkeye sokulması, nakledilmesi, satılması, kullanılması veya tedavüle konulması fiillerini cezalandıran özel bir sahtecilik suçudur. Yargıtay’ın da belirttiği üzere bu suçun temel mantığı, kanun gerekçesinde şu şekilde ifade edilmiştir:

Kıymetli damgaların bir vasıtalı verginin veya harcın ödendiğini belgelemekle birlikte üzerlerinde taşıdıkları nominal değerle alınıp satıldıkları ve çok kere bir ödeme vasıtası olarak tedavül ettikleri, bu özelliklerinin de kıymetli damgaları bir vergi veya harcın ödendiğini gösteren bir makbuz olmaktan çıkardığı ve paraya yaklaştırdığı, bu nedenle de kıymetli damgalarda sahtecilik fiillerinin ayrı bir suç olarak tanımlandığı Yargıtay kararlarında ifade edilmektedir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, E. 2019/1929, K. 2021/491, 18.01.2021)

Kıymetli Damgada Sahtecilik ile Benzer Suçlar Arasındaki Farklar

Kıymetli damgada sahtecilik suçu, TCK’da düzenlenen diğer sahtecilik suçlarından konusu ve koruduğu hukuki değerin niteliği itibarıyla ayrılır. Parada sahtecilik (TCK m. 197), mühürde sahtecilik (TCK m. 202) ve belgede sahtecilik (TCK m. 204, 207) suçları ile aynı bölümde düzenlenmiş olsa da, temel fark suçun konusunun “kıymetli damga” olmasıdır.

  • Parada Sahtecilik (TCK m. 197): Konusu kanuni tedavül mecburiyeti olan para iken, TCK m. 199’un konusu damgalı kağıtlar, damga pulları gibi değerlerdir.
  • Mühürde Sahtecilik (TCK m. 202): Konusu, bir belgenin veya eşyanın aidiyetini ve doğruluğunu teyit eden resmi mühürlerdir. Kıymetli damga ise bir mali değeri temsil eder.
  • Belgede Sahtecilik (TCK m. 204, 207): Konusu, hukuki bir durumu ispat etme gücüne sahip resmi veya özel belgelerdir. Kıymetli damgada sahtecilikte ise doğrudan bir belgenin içeriği değil, mali bir değeri olan damganın kendisi sahteciliğe konu olur.

Bu suç, en çok resmi belgede sahtecilik (TCK m. 204) suçu ile karıştırılmaktadır. Temel fark, suçun konusundadır. Resmi belgede sahtecilikte, hukuki bir sonuç doğurmaya elverişli bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kullanılması söz konusudur. Kıymetli damgada sahtecilikte ise, suçun konusu doğrudan doğruya nominal bir değere sahip olan ve ödeme aracı olarak kullanılabilen damganın kendisidir. Yargıtay, bu ayrımı net bir şekilde yapmaktadır. Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 2015/14624 E., 2018/7918 K. sayılı ve 13.11.2018 tarihli kararında, sahte araç muayene pullarının herhangi bir belgede kullanılmadan ele geçirilmesi eyleminin, TCK m. 199 kapsamında kıymetli damgada sahtecilik suçunu oluşturduğuna hükmederek, bu pulların tek başlarına da suçun konusunu oluşturabileceğini ve eylemin resmi belgede sahtecilik olarak nitelendirilemeyeceğini ortaya koymuştur.

Fail, Fiil, Mağdur, Suçun Konusu ve Manevi Unsur (Kast)

  • Fail: Suçun faili herhangi bir kimse olabilir; özgü bir suç değildir.
  • Fiil: Kanun maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden birinin (sahte üretmek, ülkeye sokmak, nakletmek, satmak, kullanmak, tedavüle koymak) işlenmesidir.
  • Mağdur: Suçun mağduru, mali egemenliği ve kamu güveni zedelenen Devlettir. Dolayısıyla toplumun tamamı da dolaylı mağdurdur.
  • Suçun Konusu: Devlet tarafından çıkarılan, nominal değere sahip ve ödeme aracı olarak tedavül edebilen kıymetli damgalardır (posta pulu, bandrol, harç pulu, araç muayene hologramı vb.).
  • Manevi Unsur: Bu suç, ancak kast ile işlenebilir. Failin, damganın sahte olduğunu bilmesi ve bu bilince rağmen belirtilen fiilleri işlemeyi istemesi gerekir. Taksirle işlenmesi mümkün değildir.

Sahte Damganın Neticesi ve Cezaya Etkisi Nasıl Değerlendirilir?

Suçun oluşması için sahte damganın mutlaka bir zarara yol açması gerekmez; bu bir tehlike suçudur. Ancak cezanın belirlenmesindeki en kritik unsur, sahte damganın aldatma yeteneği (iğfal kabiliyeti) olup olmadığıdır. Eğer sahtecilik, ilk bakışta ve kolayca anlaşılabilecek kadar bariz ise, aldatma yeteneği yok demektir ve suçun unsurları oluşmaz. Yargıtay bu konuda son derece titizdir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2012/32435 E., 2013/30146 K. sayılı ve 23.12.2013 tarihli kararında bu husus şöyle vurgulanmıştır:

“…belgelerde yapılan sahteciliğin aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olması karşısında emanete kayıtlı suça konu hologramların duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması…”

Bu karar, aldatma yeteneğinin tespiti için bilirkişi incelemesinin ve mahkemenin doğrudan gözleminin önemini göstermektedir.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunun Cezanın Nedir? (HAGB ve Erteleme Mümkün mü?)

TCK m. 199/1’e göre suçun temel cezası bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır. Cezanın belirlenmesinde TCK m. 61’deki genel ölçütler (suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ağırlığı vb.) dikkate alınır. Hükmedilen cezanın miktarı ve sanığın koşulları elverdiği takdirde, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ve Cezanın Ertelenmesi kurumları TCK m. 199 için de uygulanabilir.

Cezayı Artıran Nitelikli Haller Nelerdir?

TCK m. 199’da bu suça özgü, cezayı artıran nitelikli bir hal düzenlenmemiştir. Ancak, suçun TCK m. 220 kapsamında bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili madde uyarınca ceza artırılacaktır. Nitekim Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 2019/4704 E., 2019/7712 K. sayılı kararında, sanıkların “örgüt faaliyeti kapsamında kıymetli damgada sahtecilik” suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi bu duruma bir örnektir.

Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler Kıymetli Damgada Sahtecilikte Geçerli mi?

Evet, TCK’nın genel hükümlerinde düzenlenen ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler (yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, haksız tahrik, zorunluluk hali vb.) bu suç tipi için de geçerlidir.

Teşebbüs ve Gönüllü Vazgeçme TCK 199’a Uygulanabilir mi?

Bu suç, teşebbüse elverişlidir. Örneğin, sahte damga üretimi için kalıp hazırlama aşamasında yakalanan fail, suça teşebbüsten sorumlu tutulur. Failin, icra hareketlerine başladıktan sonra kendi iradesiyle fiili tamamlamaktan vazgeçmesi halinde ise gönüllü vazgeçme hükümleri (TCK m. 36) uygulama alanı bulabilir.

Kıymetli Damgada Sahtecilikte Suça İştirak Durumunda Sorumluluk ve Cezalar

Suça iştirakin her şekli (müşterek faillik, azmettirme, yardım etme) bu suçta mümkündür. Suça katılan her bir şerik, suça katkısı oranında ve TCK’nın 37-41. maddeleri çerçevesinde sorumlu tutulur ve cezalandırılır.

Suçların İçtimaı: Sahtecilik Suçu Diğer Suçlarla Birleşirse Ne Olur?

Kıymetli damgada sahtecilik suçu, başka suçların işlenmesinde bir araç olarak kullanılabilir. Örneğin, sahte bandrollü ürün satarak dolandırıcılık (TCK m. 157) veya vergi kaçakçılığı (VUK m. 359) suçları işlenebilir. Bu durumda, TCK’nın suçların içtimaına ilişkin hükümleri (m. 42-44) uygulanır. Özellikle TCK m. 212’de düzenlenen “sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunacağı” kuralı kıyasen dikkate alınabilir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/779 E., 2016/442 K. sayılı kararında ele alınan zincirleme suç hükümleri de, aynı suç işleme kararıyla fiilin birden fazla kez işlenmesi durumunda uygulama alanı bulacaktır.

Kıymetli Damgada Sahtecilikte Etkin Pişmanlık Mümkün mü?

Evet, mümkündür. TCK m. 201, kıymetli damgada sahtecilik suçu için özel bir etkin pişmanlık hükmü öngörmektedir. Bu hükümden yararlanmak için çok sıkı şartlar bulunmaktadır. Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle koymadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçunda Soruşturma Süreci

Soruşturma, suç şüphesinin öğrenilmesiyle birlikte Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen başlatılır. Bu süreçte deliller toplanır, şüphelilerin ifadeleri alınır, tanıklar dinlenir ve en önemlisi, suça konu materyaller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılır.

TCK 199 Suçunda Ceza Davası Nasıl Açılır?

Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonunda suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşırsa bir iddianame düzenleyerek görevli ve yetkili mahkemede kamu davası açar.

Kovuşturma Süreci: Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisi?

Kıymetli damgada sahtecilik suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi‘dir. Ancak suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi gibi nitelikli hallerde Ağır Ceza Mahkemesi görevli olabilir. Yetkili mahkeme ise, genel kural olarak suçun işlendiği yer mahkemesidir (CMK m. 12).

Kıymetli Damgada Sahtecilikte Suçun İspatı: Yargıtay Kararları ve Uygulamalar

Suçun ispatında en önemli delil, uzman bilirkişi raporlarıdır. Yargıtay, özellikle Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nden rapor alınmasını aramaktadır. Bunun yanı sıra, failin kastının ispatı da kritik öneme sahiptir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2014/1268 E., 2014/9476 K. sayılı ve 14.04.2014 tarihli kararında, sanığın “suça konu sahte damga pullarını bu özelliğini bilerek piyasaya sürdüğüne dair hakkında mahkumiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken” mahkumiyet kararı verilmesini hukuka aykırı bularak bozmuştur. Bu karar, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin bu suç tipinde ne denli önemli olduğunu göstermektedir.

Ceza İnfazı ve Tüzel Kişiler Açısından Güvenlik Tedbirleri

Verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesiyle ceza, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerine göre infaz edilir. Bu suç, bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmişse, TCK m. 60 uyarınca tüzel kişiye özgü güvenlik tedbirlerine (iznin iptali, müsadere vb.) hükmedilebilir.

Kıymetli Damgada Sahtecilikte Dava ve Ceza Zaman Aşımı Ne Şekilde İşler?

TCK m. 199/1’deki suçun temel hali için öngörülen cezanın üst sınırı beş yıl olduğundan, TCK m. 66/1-e uyarınca dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Ceza zamanaşımı ise TCK m. 68’e göre hükmedilen cezanın türü ve süresine göre belirlenir.

Ceza Avukatı ile Çalışmanın Önemi – Sahtecilik Suçlarında Profesyonel Destek

Kıymetli damgada sahtecilik suçu, suç vasfının tespiti, aldatma yeteneğinin belirlenmesi ve kastın ispatı gibi teknik ve hukuki bilgi gerektiren karmaşık unsurlar içerir. Bu süreçte alanında uzman bir ceza avukatı ile çalışmak; delillerin doğru toplanıp yorumlanması, lehe olan Yargıtay kararlarının emsal gösterilmesi ve etkili bir savunma stratejisi oluşturulması açısından hayati önem taşımaktadır. Hak kayıplarını önlemek ve adil bir yargılanma sağlamak için profesyonel hukuki destek almak en doğru yaklaşımdır.

Sonuç

TCK m. 199’da düzenlenen kıymetli damgada sahtecilik suçu, Yargıtay içtihatları ile sınırları net bir şekilde çizilmiş, ispatı teknik incelemelere dayanan ve kamu düzenini korumayı amaçlayan önemli bir suç tipidir. Yargılamanın her aşamasında, özellikle suçun maddi unsurlarından olan “kıymetli damga” niteliği ve “aldatma yeteneği” ile manevi unsur olan “kast”ın varlığı titizlikle araştırılmalıdır. Savunma makamı olarak, bu unsurların yokluğunu veya ispat edilemediğini ortaya koymak, davanın seyri açısından belirleyici olacaktır. Bu nedenle, bu tür bir suçlamayla karşı karşıya kalan kişilerin, sürecin en başından itibaren hukuki yardım alması elzemdir.

Yorum yapın