1. Yetkisiz Temsil Nedir? Borçlar Kanunu’nda Tanımı ve Önemi
Yetkisiz temsil, bir kimsenin temsil yetkisi olmadığı hâlde başka bir kişi adına bir hukuki işlem veya sözleşme yapmasıdır. İncelenen tüm mahkeme kararlarında bu tanım ortak bir zemin oluşturmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/1541 E., 2021/1516 K. sayılı kararında bu durum şöyle ifade edilmiştir:
“Bir kimsenin temsil yetkisi olmadığı hâlde başka bir kişi adına bir hukukî işlem veya sözleşme yapması, yetkisiz temsil olarak ifade edilmektedir. Burada yetkisi olmadan başkası adına hukukî işlem yapan kişiye ‘yetkisiz temsilci’ denir.”
Bu kurumun önemi, temsil olunanın iradesi dışında borç altına girmesini engellemek ve aynı zamanda hukuki işlemlerdeki güveni korumak arasındaki dengeyi sağlamasından kaynaklanmaktadır.
2. Temsil Yetkisi Olmadan Yapılan İşlemlerin Geçerliliği: Askıda Hükümsüzlük
Temsil yetkisi olmadan yapılan işlemler doğrudan geçersiz (batıl) değildir. Hukuki statüsü, temsil olunanın onayı verilene kadar “askıda hükümsüzlük”tür. Bu durum, birçok Bölge Adliye Mahkemesi kararında istikrarlı bir şekilde vurgulanmıştır. Örneğin, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2021/1317 E., 2023/526 K. sayılı kararında belirtildiği gibi:
“Yetkisiz temsilde temsilcinin yaptığı sözleşme, kurulmuş olmakla birlikte yetkisiz temsil olunanın hukuk alanında hüküm ve sonuçlarını doğurmaz. Temsil olunan onayıncaya kadar sözleşme, eksik bir sözleşmedir. Bu durumda ‘askıda hükümsüzlük’ söz konusu olur.”
Bu, sözleşmenin kaderinin temsil olunanın iradesine bağlı olduğu anlamına gelir.
3. TBK Madde 46: Onama Hâlinde Sözleşmenin Geçerliliği ve Sonuçları
TBK m. 46, askıdaki bu hukuki durumu çözen anahtar mekanizmayı, yani onamayı düzenler. Temsil olunan, yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemi onaylarsa, işlem yapıldığı andan itibaren geçerli hale gelir. Onamanın en önemli özelliği geçmişe etkili olmasıdır. Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/624 E., 2022/273 K. sayılı kararında bu sonuç net bir şekilde açıklanmıştır:
“Onama, geçmişe etkili sonuçlar doğurur. Böylece onama, yetkisiz olarak yapılan sözleşmeyi sanki baştan itibaren temsil yetkisi varmış gibi geçerli hâle getirir.”
Onama için kanunda özel bir şekil şartı öngörülmemiştir; açık veya örtülü olabilir. Karşı taraf, belirsizliği ortadan kaldırmak için temsil olunana uygun bir süre vererek işlemi onayıp onamayacağını bildirmesini isteyebilir. Bu süre içinde onama olmazsa, karşı taraf işlemle bağlı kalmaktan kurtulur.
4. Zımni (Örtülü) Onama ve Dürüstlük Kuralının Rolü
Uygulamada uyuşmazlıkların büyük bir kısmı, zımni onamanın var olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemeler, somut olayın koşullarını ve tarafların davranışlarını değerlendirerek bir sonuca varmaktadır.
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/1541 E., 2021/1516 K. sayılı kararında, kira sözleşmesini imzalamayan davalı şirketin, kira bedelini düzenli olarak ödemesi ve sözleşme şartlarına uyması, sözleşmeyi benimsediği ve yetkisiz temsilcinin işlemine zımnen onama verdiği şeklinde yorumlanmıştır.
- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/2198 E., 2021/1225 K. sayılı kararında, tek imza ile yapılan sözleşmeye ilişkin faturaların kabulü ve ödemelerin yapılması, şirketin işlemi onadığı sonucunu doğurmuştur.
- İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/906 E., 2021/323 K. sayılı kararında, yetkisiz temsilcinin imzaladığı simsarlık sözleşmesine konu yerin daha sonra şirket tarafından kiralanması, “eylemli bir şekilde” işlemi kabul ederek onama verildiği şeklinde değerlendirilmiş ve sonrasında yetkisizlik iddiasında bulunulması dürüstlük kuralına aykırı bulunmuştur.
Bu kararlar, temsil olunanın işlemden fayda sağlaması, edimleri kabul etmesi veya işleme karşı uzun süre sessiz kalması gibi durumların zımni onama teşkil ettiğini ve bu noktadan sonra yetkisizlik iddiasının TMK m. 2 uyarınca korunmayacağını göstermektedir.
5. TBK Madde 47: Onamama Hâlinde Hukuki Sonuçlar ve Yetkisiz Temsilcinin Sorumluluğu
Temsil olunan, işlemi açıkça veya örtülü olarak onamazsa, işlem kendisi açısından kesin olarak geçersiz hale gelir. Bu durumda, hukuki işlemin diğer tarafı olan üçüncü kişinin korunması amacıyla TBK m. 47 devreye girer. Bu maddeye göre:
“Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması hâlinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir.”
Bu, yetkisiz temsilcinin bir nevi garanti sorumluluğudur. Ancak yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse bu sorumluluktan kurtulur. Ayrıca, yetkisiz temsilcinin kusurlu olması halinde, üçüncü kişi hakkaniyet gerektiriyorsa diğer zararlarının giderilmesini de talep edebilir.
6. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Yargı Kararları Işığında Değerlendirme
- Şirket Temsili: Özellikle çift imza kuralına tabi şirketlerde tek imza ile yapılan işlemler sıkça uyuşmazlık konusu olmaktadır. İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/513 E., 2022/306 K. sayılı kararında, tek imza ile yapılan sözleşmeye rağmen şirketin sözleşmeye zımnen icazet verdiği kabul edilmiştir.
- Çek ve Bono Düzenlenmesi: Kambiyo senetlerinde yetkisiz temsil, ağır sonuçlar doğurabilmektedir. İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/445 E., 2023/561 K. sayılı kararında, imzanın davacıya ait olmamasına rağmen, sıralı diğer çekleri ödemesi ve kolluktaki beyanları nedeniyle çeki “benimsediği” sonucuna varılarak dava reddedilmiştir.
- Vekilin Yetki Aşımı: Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2021/7046 E., 2022/3229 K. sayılı kararında, vekaletnamedeki yetkiyi aşan vekilin yaptığı işlemin, aşılan kısım itibarıyla yetkisiz temsil hükümlerine tabi olduğu ve temsil olunanı bağlamayacağı belirtilmiştir.
- İspat Yükü: Yetkisiz temsilin varlığını ve onamanın gerçekleşmediğini ispat yükü genellikle bu iddiada bulunan temsil olunana aitken, onamanın varlığını ispat yükü ise sözleşmeye dayanan üçüncü kişiye aittir.
7. Avukatlar İçin Öneriler
Yetkisiz temsil vakaları, hem temsil olunan hem de üçüncü kişiler için ciddi hak kayıplarına yol açma potansiyeli taşır. Bu nedenle:
- Sözleşme Öncesi: Avukatlar, müvekkillerinin karşı tarafın temsil yetkisini (Ticaret Sicil Gazetesi, vekaletname vb.) dikkatle incelemesini sağlamalıdır. Özellikle kambiyo taahhüdü veya kefalet gibi işlemler için özel yetkinin varlığı mutlaka aranmalıdır.
- Uyuşmazlık Halinde: Bir yetkisizlik iddiası ile karşılaşıldığında, derhal karşı tarafın işlem sonrası davranışları (ödeme, mal veya hizmeti kabul, yazışmalar vb.) incelenerek zımni onama olgusunu destekleyecek deliller toplanmalıdır.
- Temsil Olunan Tarafı İçin: Müvekkilin bilgisi dışında bir işlem yapıldığını öğrenmesi halinde, işleme onay verilmeyecekse, bu durumun derhal karşı tarafa bildirilmesi ve işleme sessiz kalınmaması, ileride zımni onama iddiasıyla karşılaşmamak için kritik öneme sahiptir.
8.Avukat Yardımı ve Hukuki Desteğin Önemi
Türk Borçlar Kanunu’nun 46. ve 47. maddelerinde düzenlenen yetkisiz temsil kurumu, hukuki işlemlerin güvenliği ile irade serbestisi arasında bir denge kurmaktadır. İncelenen yargı kararları, kanun metninin lafzından ziyade, somut olayın özellikleri, tarafların davranışları ve özellikle dürüstlük kuralı çerçevesinde bir değerlendirme yapıldığını göstermektedir. Yetkisiz bir işlem başlangıçta “askıda hükümsüz” olsa da, temsil olunanın sonraki davranışları bu işlemi geçerli kılabilmektedir. Hukuki işlemin yapıldığı an değil, sonrasındaki süreç de büyük bir dikkatle yönetilmelidir. Bu sebeple sözleşmeler hukukunda uzman bir avukattan hukuki destek alınması çok önemlidir.