☎ 0507 551 87 38 WhatsApp: 0507 551 87 38

Zina Nedeniyle Boşanma Davası

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Nedir?

Zina, evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin, eşi dışında karşı cinsten başka bir kişiyle bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunmasıdır. Hukukumuzda zina; kusura dayalı, özel ve mutlak bir boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Zina eylemi, evlilik birliğinin taraflara yüklediği sadakat yükümlülüğünün, özellikle cinsel sadakatin en ağır ihlali olarak değerlendirilmektedir.

TMK 161. Madde Düzenlemesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi zinayı şu şekilde düzenlemiştir: “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur”. Kanun metninde zinanın tanımı yapılmamış olsa da yargı kararları ve doktrin bu boşluğu doldurmaktadır.

Zina ile Aldatma Arasındaki Fark Hukuki anlamda her sadakatsizlik zina sayılmamaktadır. Zina, spesifik olarak cinsel ilişkinin gerçekleşmesini veya Yargıtay uygulamalarına göre cinsel ilişkiye teşebbüs derecesindeki yakınlaşmaları ifade eder. Buna karşılık; flört etmek, mesajlaşmak, duygusal yakınlaşma gibi davranışlar sadakat yükümlülüğüne aykırı olsa da teknik anlamda “zina” (TMK m. 161) kapsamında değil, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK m. 166) kapsamında değerlendirilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/19858 E. 2010/3834 K.)

Mutlak Boşanma Sebebi Olması Zina, mutlak bir boşanma sebebidir. Bunun anlamı, zina fiilinin gerçekleştiğinin ispatlanması halinde, hakimin ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını veya ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediğini araştırmasına gerek olmamasıdır. Zina ispatlandığında hakim boşanmaya karar vermek zorundadır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/13389 E. – 2014/23684 K.). Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/4126 E. 2014/20325 K. sayılı kararında, her iki sebebe (zina ve sarsılma) birlikte dayanılması halinde, zinanın ispatlanması durumunda TMK m.161 gereği boşanmaya karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Zinanın Hukuki Tanımı ve Kapsamı

Hukuken Zina Ne Demektir? Hukuken zina, geçerli bir evlilik birliği içinde olan eşlerden birinin, kendi iradesiyle (kusurlu olarak) karşı cinsten üçüncü bir kişiyle cinsel ilişkide bulunmasıdır.

Şartları Nelerdir:

  • Cinsel İlişkinin Gerçekleşmesi Şartı: Zinanın oluşması için kural olarak tam ve normal yolla cinsel ilişkinin gerçekleşmesi aranır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/7119 E., 2024/5391 K. sayılı kararında, zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşulun “cinsel ilişkinin varlığının kesin veya güçlü bir karineyle kanıtlanması” olduğu belirtilmiştir.
  • Karşı Cinsle İlişki Şartı: Zina fiilinin oluşması için cinsel ilişkinin karşı cinsten biriyle yaşanması gerekmektedir. Aynı cinsten kişilerle yaşanan ilişkiler (eşcinsel birliktelikler) zina maddesi kapsamında değil, haysiyetsiz hayat sürme veya genel boşanma sebepleri kapsamında değerlendirilmektedir.

Evlilik Birliği Devam Ederken Gerçekleşme Şartı Zina eylemi evlilik birliği hukuken devam ederken gerçekleşmelidir. Eşler fiilen ayrı yaşıyor olsalar, haklarında ayrılık kararı verilmiş olsa veya boşanma davası süreci devam etse bile, boşanma kararı kesinleşinceye kadar sadakat yükümlülüğü devam eder. Bu süreçte yaşanan cinsel ilişkiler zina sayılır.

Hangi Davranışlar Zina Sayılır:

  • Üçüncü Kişiyle Cinsel İlişki: Eş dışında karşı cinsten biriyle yaşanan iradi cinsel birleşme temel zina fiilidir.
  • Cinsel Teşebbüs (Eksik Kalkışma) ve Karineler: Yargıtay, zinanın gizli işlenen bir fiil olması nedeniyle ispat zorluğunu gözeterek, “tamamlanmış cinsel ilişki” şartını esnetebilmektedir. Örneğin, “yatak odasında yarı çıplak yakalanma” veya “zina için gerekli hazırlığın yapılıp elde olmayan sebeplerle eylemin tamamlanamaması” durumlarında da zina sebebine dayalı boşanma davası açılabileceği kabul edilmektedir.
  • Otel Odasında Birlikte Kalma: Yargıtay kararlarına göre uygun ortamın oluşması yani otel odasında yalnız kalma zinanın varlığına karine teşkil eder. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2024/1539 E., 2025/4829 K.) Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/20635 E. sayılı kararında, teyzesinin oğlu ile aynı otelde kalmak zinaya delalet sayılmıştır.
  • Ortak Konutta Karşı Cinsi Gece Alma: Eşi ı evde yokken bir karşı cinsten birini geceleyin müşterek konuta almak ve sabah ayrılmasını sağlamak zinaya delalet eden davranış olarak kabul edilmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/20635 E.)
  • Evlilik Dışı Çocuk Sahibi Olma: Eşin başkasından çocuk sahibi olması zinanın en kesin delillerinden biridir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/14998 E., 2014/15758 K.)

Hangi Davranışlar Zina Sayılmaz?

  • Öpüşmek, Sarılmak, Dokunmak: Cinsel ilişki boyutuna varmayan, “aşıkane davranışlar” olarak nitelendirilen öpüşme, sarılma gibi eylemler zina sayılmaz. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2009/19858 E.)
  • Telefonda Uzun Süre Konuşmak, Mesajlaşmak, Flörtleşmek: Cinsel ilişkinin gerçekleştiğine kanıt oluşturmayan flört, telefon görüşmesi, mesajlaşma, yemekte buluşma gibi davranışlar zina kapsamında değildir. Bu eylemler güven sarsıcı davranış olarak genel boşanma sebebi (TMK m. 166) olabilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2024/1539 E.)
  • Sosyal Medyada Yazışmak: Sosyal medya yazışma ve görüntüleri “içerikleri itibarıyla zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektirir nitelikte” olması halinde zinanın varlığına delalet eder aksi halde güven sarsıcı davranış olarak kabul edilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4815 E., 2022/6778 K.)
  • Sanal Aldatma (Pornografik Siteler): Fiziksel bir cinsel ilişki içermeyen sanal ortamdaki eylemler zina tanımına girmez.
  • Diğer Haller: Hayvanla cinsel ilişki, eşyalarla temas, yapay döllenme veya ölü ile ilişki zina sayılmaz.

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Şartları

1. Şart: Evlilik Birliğinin Devam Ediyor Olması Zina davası açabilmek için taraflar arasında hukuken geçerli bir evlilik bulunmalıdır.

  • Geçerli veya Butlanla Sakatlanan Evlilik: Evlilik mutlak butlanla sakat olsa bile, hakim kararıyla iptal edilene kadar geçerli bir evliliğin sonuçlarını doğurur ve sadakat yükümlülüğü devam eder.
  • Nişanlılık Döneminde Aldatma Zina Değildir: Evlilik öncesi dönemde yaşanan ilişkiler zina davasına konu olamaz.
  • Boşanma Davası Devam Ederken Zina: Boşanma davası açılmış olması sadakat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Bu süreçte yaşanan cinsel ilişkiler zina davasına konu olabilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/4126 E.)
  • Ayrı Yaşama Sürecinde Sadakat Yükümlülüğü: Fiili ayrılık döneminde başka bir kişiyle birliktelik yaşanması sadakat yükümlülüğüne aykırılık ve zina olarak kabul edilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2022/10426 E., 2024/2448 K.)

2. Şart: Cinsel İlişkinin Gerçekleşmiş Olması

  • Tam veya Eksik Kalkışma: Yargıtay, zina eyleminin tamamlanmamış olması durumunda, cinsel ilişkinin tamamlanması için gerekli ortamın oluştuğu hallerde (örneğin, yalnızken ortak konuta üçüncü kişi alınması, gizlenme, geceyi birlikte geçirme veya otel konaklamaları gibi) bu eylemleri zina olarak kabul etmektedir. Bu yaklaşım, güçlü karinelerin varlığına dayanmakta olup, cinsel ilişkinin %100’e yakın olasılık taşıyan durumları zina suçu oluşumu için yeterli görmektedir
  • Karinenin Yeterli Olması: Zina gizli yaşanan bir olay olduğundan, görgü tanığı olmasa bile hayatın olağan akışına aykırı durumlar (aynı yatakta yakalanma vb.) zinanın ispatı için yeterlidir.
  • İspat Standartları: Zinanın “bir kez” gerçekleşmiş olması boşanma davası için yeterlidir, süreklilik aranmaz.

3. Şart: Zinada Bulunan Eşin Kusurlu Olması

  • Kasten ve Özgür İradeyle Hareket Etme: Zina kusura dayalı bir boşanma sebebidir. Eşin eylemi bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir.
  • Kusuru Kaldıran Haller:
    • Cebir, Tehdit, Şiddet: Zorla, tehdit altında veya şiddet uygulanarak gerçekleşen cinsel ilişkilerde irade bulunmadığından zina oluşmaz.
    • Uyuşturucu veya İlaç Etkisi / Tecavüz: Bayıltılarak, uyuşturucu verilerek veya rızası dışında tecavüze uğrayarak yaşanan cinsel birleşmeler zina sayılmaz.

4. Şart: Aldatılan Eşin Affetmemiş Olması

  • Affın Tanımı ve Türleri (Açık/Zımni): TMK m. 161/3 uyarınca affeden tarafın dava hakkı yoktur. Af, sözlü veya yazılı olabileceği gibi (açık af), eşin davranışlarından da (zımni af) anlaşılabilir.
  • Hangi Davranışlar Af Sayılır?
    • Barışma ve Birlikte Yaşama: Zina eyleminin öğrenilmesinden sonra evlilik birliğinin iradi olarak devam ettirilmesi af sayılabilir. Ancak zorunluluk halleri (ekonomik sebepler, çocuklar) nedeniyle aynı evde kalmak her zaman af anlamına gelmez. (2. Hukuk Dairesi’nin 2009/19942 E.)
    • Cinsel İlişkiye Girme: Aldatılan eşin, olayı öğrendikten cinsel ilişkiye devam etmesi af anlamı taşır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2022/10731 E.)
    •  Tatile Gitme: Aldatılan eşin, olayı öğrendikten sonra eşiyle tatile gitmesi af iradesi olarak yorumlanır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/14998 E., 2014/15758 K.)
  • Af Sonrası Yeni Zina Eylemi: Af, sadece geçmiş eylemleri kapsar. Affedildikten sonra eş yeniden zina yaparsa, bu yeni eylem için tekrar dava açılabilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/14998 E.)

5. Şart: Hak Düşürücü Sürelere Uyulması TMK m. 161/2 uyarınca zina davası belirli süreler içinde açılmalıdır.

  • 6 Aylık Öğrenme Süresi: Dava hakkı olan eş, boşanma sebebini (zinayı) öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmalıdır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4815 E., 2022/6778 K.).
  • 5 Yıllık Zamanaşımı Süresi: Her halde, zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer (Gökmen, 2020).
  • Sürekli Zina Halinde Süre Hesabı: Zina eylemi süreklilik arz ediyorsa (temadi eden zina), hak düşürücü süre son zina fiilinin işlendiği tarihten itibaren başlar (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2025/527 E.).
  • Süre Geçince Ne Olur? (TMK 166’ya Dayalı Dava): Zina sebebiyle dava açma süresi kaçırılmışsa veya af gerçekleşmişse, zina eylemi evlilik birliğini çekilmez hale getirmişse “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK m. 166) sebebine dayalı boşanma davası açılabilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4569 E.)

Zinanın İspatı ve Deliller

Zina Nasıl İspatlanır?

Her Türlü Delil Kabul Edilir (Serbest Delil İlkesi): Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine dayalı zina davalarında, Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde serbest delil ilkesi geçerlidir. Bir boşanma avukatı olarak tecrübem ve Yargıtay içtihatları göstermektedir ki, zina vakıası belirli bir delil türüne bağlı kalmaksızın, hukuka uygun elde edilmiş her türlü delille ispatlanabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/4602 E., 2018/14854 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere, tanık beyanlarında yer ve zaman mefhumu tam belirtilmese dahi, dosyaya sunulan ve davalının başka bir kadınla samimi pozlarını içeren fotoğraflar ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde zina ispatlanmış sayılmaktadır. Mahkemelerin “kesin kanıt bulunmadığı” gerekçesiyle davayı reddetmesi, Yargıtay tarafından hatalı bulunmakta; fotoğraf ve tanık beyanlarının bütüncül değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2012/22511 E., 2013/8420 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, dosyaya sunulan fotoğraflar, bilgisayar çıktıları ve tanık beyanları, eşin başka biriyle “karı-koca gibi yaşadığını” gösteriyorsa, bu durum serbest delil ilkesi gereği zinanın ispatı için yeterlidir.

Vicdani Kanaat ve Karineler: Zina, genellikle gizli yaşanan bir eylem olduğundan, hakimin vicdani kanaati ve olayların akışına dayalı karineler ispatta hayati rol oynar. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/4012 E., 2019/12142 K. sayılı kararında, erkeğin başka bir kadınla banyoda yarı çıplak vaziyette çekilmiş fotoğrafının bulunması ve tanık beyanına göre o kadının yanında 10 gün kalması, cinsel ilişkinin yaşandığına dair “güçlü karine” olarak kabul edilmiştir. Mahkemece bu durum doğrudan zinanın varlığına delalet eder nitelikte görülmüş ve boşanmaya hükmedilmiştir.

Ancak her karine zina sayılmayabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/8116 E., 2024/7100 K. sayılı kararında, “kadınımmmm”, “herşeyimmmm” gibi mesajlar ve tanık beyanları, mahkemece zina (TMK m.161) için yeterli görülmemiş, eylem güven sarsıcı davranış (TMK m.166) olarak nitelendirilmiştir. Bu durum, vicdani kanaatin oluşması için cinsel ilişki şüphesinin çok güçlü olması gerektiğini gösterir.

Suçüstü İspatın Zorluğu: Zina eyleminin suçüstü yakalanması hayatın olağan akışında oldukça zordur. Yargıtay, bu zorluğu gözeterek dolaylı delillerin gücüne önem verir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2022/11538 E., 2024/4885 K. sayılı kararında, iş yerine konulan kamera kayıtları yasak delil sayılsa bile, dosyada bulunan diğer yazışmalar ve tanık beyanları ile sadakatsizliğin ispatlandığı kabul edilmiştir. Yani suçüstü olmasa dahi, yan delillerle oluşturulan bütüncül tablo zina hükmü kurmaya yeterlidir.

Zina Davasında Kullanılabilecek Deliller:

Tanık Beyanları

  • Görgüye Dayalı Tanıklık: Zina ispatında en etkili delillerden biridir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/4602 E., 2018/14854 K. sayılı kararında, ortak çocuk ve diğer tanıkların görgüye dayalı anlatımları, fotoğraflarla desteklendiğinde ispat için yeterli bulunmuştur.
  • Duyuma Dayalı Tanıklık (Kabul Edilmez): Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2024/975 E., 2025/4618 K. sayılı kararında, tanığın sadece “telefonla konuşmasını duyduğuna” yönelik beyanı, aynı otelde kalma iddiasını ispatlamaya yetmemiş ve zina davası reddedilmiştir. Benzer şekilde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2009/15723 E., 2010/19208 K. kararında, kesin ve inandırıcı olmayan, duyuma dayalı tanıklıklar reddedilmiştir.

Fotoğraf ve Video Kayıtları: Eşin üçüncü bir kişiyle samimi pozlarını içeren fotoğraflar veya videolar güçlü delillerdir. Ancak bu kayıtların montaj içermemesi ve hukuka uygun elde edilmesi şarttır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/3324 E., 2024/563 K. sayılı kararında, bir İtalyan restoranında çekilen video kaydı ve cinsel içerikli mesajlaşmalar serbest delil ilkesi çerçevesinde değerlendirilmiş ve zina ispatlanmıştır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/7110 E., 2024/3802 K. sayılı kararında, dosyaya sunulan video ve fotoğrafların bulunduğu CD’nin mahkemece çözümletilmemesi bozma nedeni sayılmıştır. Bu kayıtlar mutlaka bilirkişi marifetiyle incelenmelidir.

Mesajlaşmalar (WhatsApp, SMS, E-posta): Mesaj kayıtları, içerikleri cinsel birlikteliği veya duygusal bağı ortaya koyuyorsa delil olarak kabul edilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/3324 E., 2024/563 K. kararında cinsel içerikli mesajlaşmalar zina kararına dayanak yapılmıştır. Eşin telefonunda veya bilgisayarında bulunan yazışmalar, zina olgusunu ispatlayabilir. Burada önemli olan, bu verilere “müşterek yaşamın kolaylığı” içinde ulaşılmış olmasıdır.

Ancak mesajların aidiyeti ve hukuka uygunluğu tartışmalıdır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/3675 E., 2024/9976 K. sayılı kararında, davalı erkeğin kabul etmediği ve hukuka uygun elde edildiği ispatlanamayan WhatsApp ekran görüntüleri hükme esas alınmamıştır.

Otel ve Uçak Kayıtları: Otel kayıtları resmi kayıtlar olduğundan güçlü delillerdir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2024/8077 E., 2025/6627 K. sayılı kararında, mahkemece celbedilen otel kayıtları hukuka uygun delil olarak kabul edilmiştir. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2024/975 E., 2025/4618 K. kararında, otel kaydı bulunsa bile, tarafların aynı odada kaldığının kesinleşmemesi ve tanığın sadece telefon konuşmasını duyması durumunda zinanın ispatlanamadığına hükmedilmiştir.

Güvenlik Kamerası Görüntüleri: Kamusal alanlardaki (AVM, otel lobisi, havaalanı) güvenlik kamerası kayıtları, özel hayatın gizliliğini ihlal etmediği sürece delil olarak kabul edilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2022/11538 E., 2024/4885 K. kararında iş yeri kamerasının yasak delil olabileceği tartışılmışsa da diğer delillerle desteklendiğinde sonuç alınabilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/3701 E., 2024/536 K. kararında, kim olduğu anlaşılmayan kişileri gösteren güvenlik kamerası görüntüleri zina ispatı için yetersiz bulunmuştur.

Sosyal Medya İçerikleri: Eşin sosyal medya hesaplarında paylaştığı veya etiketlendiği fotoğraflar, aleni hale geldiği için delil niteliği taşır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/10074 E., 2024/7351 K. sayılı kararında, kadının sosyal medya üzerinden görüntülü sohbet etmesi ve çıplak fotoğraf göndermesi gibi eylemler tartışılmış, ancak bu delillerin elde ediliş şekli (fiziksel şiddetle telefonun alınması) nedeniyle hukuka aykırılık gündeme gelmiştir.

Banka Kayıtları ve Kredi Kartı Ekstreleri: Otel harcamaları, yemek faturaları veya üçüncü kişiye yapılan ödemeler, diğer delillerle desteklendiğinde zinanın ispatında yan delil olarak kullanılabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/2519 E., 2023/5205 K. sayılı kararında, erkeğin tabletinde bulunan banka havale dekontları delil olarak sunulmuşsa da tabletin hukuka aykırı yolla (araçtan izinsiz alınarak) elde edilmesi nedeniyle bu deliller hükme esas alınmamıştır.

DNA Testi (Evlilik Dışı Çocuk): Zinanın en kesin kanıtlarından biri, evlilik birliği devam ederken eşten olmayan bir çocuğun dünyaya gelmesidir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/4602 E., 2018/14854 K. sayılı kararında, erkeğin ilişkisi olan kadının hamile olduğunun ispatlanamadığı belirtilmiştir. Hamilelik veya çocuk varlığının (DNA testi ile desteklendiğinde) zina için kesin kanıt olur.

Ses Kayıtları: Ses kayıtları, HMK m. 199 kapsamında belge niteliğindedir ancak elde ediliş şekli kritik öneme sahiptir. Hukuka uygun (örneğin, bir tartışma anında ani gelişen durumun tespiti için alınan) kayıtlar delil olabilirken, sistematik dinlemeler hukuka aykırıdır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/9870 E., 2024/8427 K. sayılı kararında, dosyaya sunulan ses kaydını içeren USB belleğin bilirkişi marifetiyle incelenmemesi eksik inceleme sayılarak bozma nedeni yapılmıştır. Ses kayıtları, hukuka uygun elde edilmişse incelenmek zorundadır.

Ceza Soruşturması Evrakları: Ceza mahkemesi kararları ve soruşturma evrakları hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olabilir veya güçlü delil teşkil eder. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/4249 E., 2018/11761 K. sayılı kararında, erkeğin “konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan ceza aldığı dosya ve bilirkişi raporu, zina davasında kesin delil olarak kullanılmış ve zina ispatlanmıştır.

Hukuka Aykırı Deliller Kullanılabilir Mi?

Hukukumuzda temel kural, “zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir” ilkesidir. HMK m. 189/2 uyarınca hukuka aykırı elde edilen deliller ispatta dikkate alınamaz. Ancak boşanma davalarının özelliği gereği bu konuda doktrin ve Yargıtay kararlarında ince ayrımlar bulunmaktadır.

Telefonun Hacklenmesi: Eşin telefonuna casus yazılım (spyware) yüklenerek elde edilen veriler kesinlikle hukuka aykırı kabul edilir. Eşin telefon, eposta ya da sosyal medya hesaplarının şifrelerinin kırılması, bunlara casus programlar yüklenerek çeşitli bilgilere ve verilere ulaşılması gibi hallerde ise ulaşılan deliller hukuka aykırı ele geçirilmiş olduğundan hükme esas alınmaz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/8411 E., 2024/3919 K. sayılı kararında, WhatsApp Web uygulamasının eşin haberi olmadan bilgisayara kurulması ve mesajların bu yolla elde edilmesi “hukuka aykırı delil” olarak nitelendirilmiş ve ispatta kullanılamayacağı belirtilmiştir. Benzer şekilde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/414 E., 2014/1958 K. kararında telefona yüklenen “casus program” ile elde edilen kayıtlar geçersiz sayılmıştır.

İzinsiz Ses ve Görüntü Kaydı: Sistematik ve planlı şekilde yapılan gizli kayıtlar (örneğin eve gizli kamera yerleştirmek, ses kayıt cihazı koymak) özel hayatın gizliliğini ihlal eder ve delil olarak kullanılamaz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/4978 E., 2024/3644 K. sayılı kararında, eşin aracına gizlice dinleme cihazı yerleştirilerek elde edilen ses kayıtları hukuka aykırı delil kabul edilmiş ve zina ispatında dikkate alınmamıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/9244 E., 2024/5576 K. kararında da izinsiz ses kayıtlarının kusur belirlemede kullanılamayacağı vurgulanmıştır.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal: Eşlerin birbirine karşı sadakat yükümlülüğü olsa da bu durum özel hayatın tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Dedektif tutularak yapılan sistematik takipler kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/2519 E., 2023/5205 K. sayılı kararında, kadının, erkeğin arabasının bagajındaki telefonu alarak içindeki video ve fotoğrafları sunması, “özel hayatın gizliliğini ihlal” olarak değerlendirilmiş ve bu deliller reddedilmiştir.

Tek Seferlik Ses Kaydı İstisnası: Hukuka aykırı delil konusunda bazı istisnalar mevcuttur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2020/26 E., 2022/1434 K. sayılı kararında, çekimin gizli olmadığı ve eşin kayda alındığını bildiği durumlarda (örneğin “beni çekme” dediği anlar) bu kayıtların hukuka aykırı olmadığına hükmedilmiştir. Ayrıca Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2007/17220 E., 2008/13614 K. kararında, ortak konutta yapılan ses kaydının, evlilik birliğinin getirdiği ortak yaşam alanı nedeniyle özel hayatın gizliliğini ihlal etmediği ve delil olarak kullanılabileceği belirtilmiştir.

Yargıtay İçtihatları Bir boşanma avukatı olarak özetlemem gerekirse; Yargıtay, 2022/11538 E. sayılı hukuka uygun delillerin (tanık, yazışma) varlığı halinde zinanın ispatlanabileceğini kabul etmektedir. Ancak 2023/3675 E. kararında görüldüğü üzere, tek dayanak hukuka aykırı veya kaynağı belirsiz dijital verilerse, dava reddedilmektedir. Delilin elde ediliş biçimi, davanın kaderini belirleyen en kritik unsurdur.

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Süreci

Dava Nasıl Açılır?

  • Görevli Mahkeme: Zina nedeniyle boşanma davalarında görevli mahkeme, istisnasız olarak Aile Mahkemesi‘dir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/5355 E., 2024/3876 K.). Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakmakla görevlidir.
  • Yetkili Mahkeme: Yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/9886 E., 2024/7072 K.)
  • Dava Dilekçesi Hazırlanması: Dilekçede zina vakıası (TMK m. 161) açıkça belirtilmeli ve delillerle ilişkilendirilmelidir. Örneğin, başka bir kadından çocuk sahibi olma  veya başka bir şahısla ilişki iddiası gibi somut olaylar dilekçede yer almalıdır. Ayrıca dava, TMK m. 161 (zina) ve TMK m. 166 (evlilik birliğinin sarsılması) sebeplerine dayalı olarak “terditli” (kademeli) açılabilir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/8773 E., 2024/8061 K.).
  • Maktu Vekalet Ücreti ve Harç: Dava açılırken başvurma harcı ve peşin harç ile gider avansı yatırılmalıdır. 2025 yılı harç ve vekalet ücretleri tarifesine göre belirlenen maktu tutarlar esas alınır.
  • Tek bir boşanma davasında birden fazla hukuki sebebe (hem zina hem genel sebep) dayanılması durumunda, tek dava harcı ve tek vekalet ücretine hükmedilir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2013/12112 E., 2013/26481 K.).

Davanın Aşamaları

  • Dilekçe ve Cevap Dilekçesi: Davacı dava dilekçesini sunar, davalı ise buna karşı cevap dilekçesi verir. Zina iddiasına karşı davalının savunması (inkar veya karşı kusur iddiası) bu aşamada şekillenir.
  • Delillerin Sunulması: Zina davasında deliller hayati önem taşır.  Otel kayıtları, başka bir kadından doğan çocuk ve nüfus kayıtları, soruşturma dosyaları ve ikrarlar, tanıklar, yazışma kayıtları vs delillerden elde bulunanlar sunulur elinde bulunmayan delillerin getirilmesi mahkemeden istenir.
  • Tanık Dinleme: Zinanın ispatında veya “muhakkak nazarıyla bakılmasını gerektiren” durumların tespitinde tanık beyanları belirleyicidir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/8002 E., 2024/6636 K.).
  • Bilirkişi İncelemesi (Gerekirse): CD kayıtları, fotoğraflar veya sosyal inceleme raporları için bilirkişi incelemesine başvurulabilir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/9886 E., 2024/7072 K.).
  • Duruşmalar: Ön inceleme duruşması ile başlayan süreç, tahkikat duruşmaları ile devam eder ve sözlü yargılama ile son bulur.

Mahkeme Kararı

  • Zinanın İspatlanması Halinde Boşanma: Zina, mutlak bir boşanma sebebidir. İspatlandığı takdirde hakim, TMK m. 161 uyarınca boşanmaya karar vermek zorundadır; diğer sebeplerin (TMK m. 166) varlığını araştırmaz (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2013/5260 E., 2013/19001 K.).
  • Zinanın İspatlanamaması Halinde Red veya TMK 166: Zina tam olarak ispatlanamazsa ancak güven sarsıcı davranışlar varsa, dava TMK m. 166 (evlilik birliğinin sarsılması) üzerinden karara bağlanabilir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2013/20105 E., 2014/2281 K.). Ancak terditli davalarda zina reddedilirse genel sebebe geçilebilir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/8773 E., 2024/8061 K.).
  • İstinaf ve Temyiz: Yerel mahkeme kararları Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) ve Yargıtay denetimine açıktır. Yargıtay, tazminat miktarlarını az bulup bozabileceği gibi, kusur tespitini de değiştirebilir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/5355 E., 2024/3876 K.).

Zina Davası Ne Kadar Sürer? Çekişmeli bir zina davası, delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve bilirkişi süreçleri dahil olmak üzere ortalama 1.5 ile 3 yıl arasında sürebilmektedir. İstinaf ve Yargıtay süreçleri bu süreyi uzatabilir.

Zina Nedeniyle Boşanmada Kusur ve Sonuçları

Zina Yapan Eş Tam Kusurlu Sayılır Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, zina eylemi gerçekleştiren eş “tam kusurlu” veya boşanmaya sebep olan olaylarda “ağır kusurlu” kabul edilir.

  • Karar: “Zina yapan davalı erkek ağır kusurlu sayılmış… tam kusurlu sayılarak kadın yararına tazminat hükmedilmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/5355 E., 2024/3876 K.).
  • Karar: “Zina, mutlak bir boşanma sebebi olmakla davalı kadın boşanmaya sebep olan zina olayı sebebiyle tam kusurludur.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2011/7001 E., 2012/5380 K.).

Aldatan Eş Lehine Tazminat Talep Edilemez Tam kusurlu sayılan (zina yapan) eş yararına maddi veya manevi tazminata hükmedilemez.

  • Karar: Zina yapan erkeğin tazminat talebi reddedilmiştir.(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/7459 E., 2024/1383 K.)

Her İki Tarafın da Kusurlu Olması Diğer eşin kusuru (örneğin şiddet, hakaret) olsa bile, zina genellikle daha ağır kusur olarak kabul edilir ve boşanma zina sebebine dayandırılır.

Ağır Kusur: Kadının hakaret gibi hafif kusurları olsa da zina yapan erkek ağır kusurlu sayılmıştır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/1547 E., 2023/5021 K.). Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, erkeğin sürekli fiziksel şiddeti ile kadının zinası/sadakatsizliği durumunda eşit kusur ve tazminat ödenip ödenmemesi durumunu değerlendirmiş zinanın mutlak sebep olduğunu ve daha ağır kusur olduğunu ifade etmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2022/30 E., 2023/376 K.).

Zina Nedeniyle Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat

Manevi Tazminat Koşulları Zina eylemi, eşin kişilik haklarına doğrudan bir saldırı niteliğindedir.

  • Kişilik Haklarının İhlali / Onurun Zedelenmesi: Zina eylemi tek başına kişilik haklarına saldırı oluşturur ve manevi tazminatı gerektirir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2016/19973 E., 2017/12711 K.).
  • Toplumsal İtibar Kaybı / Psikolojik Travma: Aldatılan eşin duyduğu elem ve ızdırap tazminat gerekçesidir.

Maddi Tazminat Koşulları

  • Ekonomik Kaybın İspatı: Evliliğin devamı halinde eşin elde edeceği maddi destek (miras hakkının kaybı, eşin desteğinden yoksun kalma) maddi tazminatın kapsamındadır. Mevcut ve beklenen menfaatlerin (örneğin eşin desteği, miras hakkı vb.) zedelenmesi gerekir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/5355 E., 2024/3876 K.)

Tazminat Miktarları 2025 Yargıtay, yerel mahkemelerin belirlediği miktarları günümüz ekonomik koşullarına göre genellikle az bulmakta ve artırılması yönünde bozmaktadır.

  • Nasıl Belirlenir? Tarafların ekonomik durumu, kusur derecesi, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi esas alınır. Sabit ve net bir miktar ya da oran söz konusu değildir. Her dosyada ayrı olarak değerlendirme yapılır.
  • Yargıtay Uygulamaları (Örnek Rakamlar):
    • Yargıtay, 100.000 TL’yi az bulmuş, BAM 200.000 TL’ye çıkarmış, Yargıtay bunu da az bularak bozmuştur. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/5355 E., 2024/3876 K.)
    • Bir başka kararda tazminat miktarları 450.000 TL seviyelerine kadar yükseltilmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/1482 E., 2023/4714 K.)
    • 2024 tarihli bir kararda 120.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat onanmıştır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2024/789 E., 2024/8439 K.).

Üçüncü Kişiye Tazminat Davası Açılabilir Mi?

Yargıtay’ın Net Kararı: HAYIR Yargıtay içtihatları üçüncü kişiye (zina eylemine katılan diğer şahıs) karşı tazminat davası açılamayacağı yönündedir. İkincil kaynaklarda belirtildiği üzere, Yargıtay’ın genel tutumu bu yöndedir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2023/7459 E., 2024/1383 K.)

Zina Nedeniyle Boşanmada Mal Paylaşımı

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Zina Nedeniyle Payın Azaltılması (TMK 236/2) Zina nedeniyle boşanma davalarının mal rejimine etkisi, Türk Medeni Kanunu’nun 236/2. maddesi çerçevesinde kritik bir öneme sahiptir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, zina (TMK m.161) sebebiyle boşanma kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya tamamen kaldırılmasına karar verilebilir.

Hakimin Takdir Yetkisi ve Zorunlu Değerlendirme Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2015/18037 E., 2017/11613 K. ve 2016/3216 E., 2016/4202 K. sayılı kararlarında açıkça vurgulandığı üzere; mal rejimi tasfiyesi davasında davalı taraf TMK m.236/2 uyarınca payın azaltılmasını veya kaldırılmasını talep etmişse, mahkemenin bu talebi görmezden gelmesi bozma sebebidir. Hakim, zina olgusunun varlığı halinde bu maddeyi tartışmak ve olumlu ya da olumsuz bir karar vermek zorundadır. Zina kusuru, katılma alacağının hesaplanmasında doğrudan etkilidir.

Mal Ayrılığı Rejiminde Durum ve Zina Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde de benzer bir düzenleme mevcuttur. TMK m. 252 gereği eşin payının azaltılabilmesi için boşanmanın zina veya hayata kast sebeplerinden biriyle gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

Zina Nedeniyle Boşanmada Nafaka

Tedbir Nafakası Boşanma davası devam ederken, kusur durumuna bakılmaksızın, ekonomik olarak zor duruma düşecek eş lehine hükmedilen nafakadır.

  • Zina Yapan Eş Tedbir Nafakası Alabilir Mi? Hukukumuzda tedbir nafakası, boşanma kesinleşinceye kadar eşlerin barınma ve geçinme yükümlülüğünün devamı niteliğindedir. Ancak Yargıtay uygulamalarında, zina yapan eşin kusurunun ağırlığı nedeniyle tedbir nafakası taleplerinin reddedilebildiği veya çok düşük tutulabildiği görülmektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/5392 E., 2019/4956 K. sayılı kararında, zina nedeniyle boşanma davasında kusurlu bulunan (zina yapan) eş lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla kaldırılması gerektiği belirtilmiştir. Buna karşın, zina mağduru olan eş lehine tedbir nafakasına hükmedildiği görülmektedir (2023/130 E., 2023/3507 K.).
  • Çocuk İçin Tedbir Nafakası: Çocuğun bakımı kamu düzenine ilişkindir. Zina yapan eşin yanında kalan çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesi zorunludur; ebeveynin kusuru çocuğun nafaka hakkını etkilemez. (2023/8116 E., 2024/7100 K.).

Yoksulluk Nafakası

  • Zina Yapan Eş Yoksulluk Nafakası Alamaz: Yargıtay içtihatları bu konuda nettir. Zina eylemi tam kusur veya ağır kusur sayıldığından, zina yapan eşin yoksulluk nafakası talepleri reddedilmektedir. Örneğin, 2HD. 2023/5375 E., 2024/1862 K. sayılı kararda, zina eylemi sabit görülen kadının yoksulluk nafakası talebi reddedilmiştir. Benzer şekilde 2HD. 2018/5392 E. sayılı kararda da zina yapan kadının yoksulluk nafakası alamayacağı vurgulanmıştır. Zina yapan eşin yoksulluk nafakası alabileceğine dair istisnai bir karar bulunmamaktadır. Aksine Yargıtay zina mağduru eş lehine yoksulluk nafakası miktarlarının artırılması gerektiği (2HD. 2023/6614 E., 2024/4953 K.) belirtilmiştir.

İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası) Zina eylemi, çocuğun bakım giderlerine katılım yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. 2022/9580 E., 2024/781 K. sayılı kararda, zina tartışmalarına rağmen velayet kendisine verilmeyen taraf aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmiştir.

Zina Nedeniyle Boşanmada Velayet

Zinanın Velayet Kararına Etkisi Zina, eşler arasındaki sadakat yükümlülüğünün ihlalidir; ancak doğrudan ebeveynlik vasfının yitirilmesi anlamına gelmez.

Çocuğun Üstün Yararı İlkesi Yargıtay, zina yapan eşin yaşam tarzının çocuğu ihmal edip etmediğine, çocuğun ahlaki ve fiziksel gelişimini tehlikeye atıp atmadığına bakar. Eğer zina eylemi çocuğu etkilemiyorsa ve çocuk anne şefkatine muhtaç yaşta ise, velayet zina yapan anneye de verilebilir.

Zina Yapan Eş Velayeti Alabilir Mi? Evet, alabilir. Zina eşe karşı işlenmiş bir kusurdur. Eğer zina yapan eş, çocuğun bakımını daha iyi üstlenebilecek durumdaysa, velayet ona verilebilir. Ancak zina eylemi sırasında çocuk evde yalnız bırakılmışsa veya ilişki çocuğun gözü önünde yaşanmışsa, bu durum velayet kararını aleyhte etkiler.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/377 E., 2023/4146 K. sayılı kararında, erkeğin zinasının sabit olduğu ve devam ettiği tespit edilmesine rağmen, velayetin babaya verilmiştir. 2. Hukuk Dairesi’nin 2024/789 E. sayılı kararında ise erkeğin zinasının sabit olduğu dosyada velayet zina mağduru anneye verilmiştir.

Zina ve Genel Boşanma Sebebi İlişkisi

Hem TMK 161 Hem TMK 166’ya Dayanma Davacı, hem zina (TMK 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166) sebeplerine dayanarak dava açabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/26400 E., 2015/11712 K. ve 2019/390 E., 2019/8168 K. sayılı kararlarına göre; zina ispatlandığında mahkemece “zina hukuki sebebine dayalı” olarak hüküm kurulması zorunludur. Sadece genel sebepten (166) boşanmaya karar verilip zina hakkında hüküm kurulmaması bozma nedenidir.

Zinanın İspatlanamaması Halinde TMK 166 Zina iddiası (TMK 161) ispatlanamazsa, ancak olaylar güven sarsıcı boyutta ise TMK 166 devreye girer. Örneğin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/8116 E., 2024/7100 K. sayılı kararında, “kadınımmmm”, “bi tanemmmm” gibi mesajların zina için yeterli kanıt oluşturmadığı, ancak güven sarsıcı davranış sayılarak TMK 166’dan boşanma verilmiştir.

Güven Sarsıcı Davranış Olarak Zina Yargıtay, cinsel ilişkinin tam olarak kanıtlanamadığı ancak sadakatsizlik emarelerinin bulunduğu durumları “güven sarsıcı davranış” olarak nitelendirmektedir. Ancak 2015/1214 E. sayılı kararda belirtildiği üzere, “bir başka erkekle birlikte yaşama” olgusu varsa, bu durum güven sarsıcı davranış değil, doğrudan zina olarak kabul edilmelidir.

Özel Durumlar ve Senaryolar

Boşanma Davası Devam Ederken Zina Evlilik birliği hukuken devam ettiği sürece (dava sürerken dahi) sadakat yükümlülüğünün devam eder. Ancak usul hukuku gereği, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Dava açıldıktan sonra gerçekleşen zina eylemi, mevcut davanın konusu yapılamaz; bunun için yeni bir dava açılması gerekir. Islah yoluyla bu yeni vakıa davaya eklenemez. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/130 E., 2023/3507 K.)

Anlaşmalı Boşanma Sonrası Zinanın Öğrenilmesi Anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra, geçmişte zina yapıldığının öğrenilmesi boşanma hükmünü değiştirmez. Geriye dönük olarak zina davası açılamaz veya mal paylaşımı buna göre yeniden düzenlenemez.

Ayrı Yaşama Sırasında Zina Eşlerin fiilen ayrı yaşıyor olmalarının sadakat yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını belirtir. Ayrı yaşarken başkasıyla cinsel ilişki yaşamak zinadır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/1357 E., 2019/6263 K.)

Nişanlılık Döneminde Aldatma Zina, sadece “evlilik birliği” içinde işlenebilen bir kusurdur. Nişanlılık dönemindeki aldatma zina davasına konu olmaz, ancak nişanın bozulması nedeniyle tazminat davasına konu olabilir.

Eşcinsel İlişki Zina Mıdır? Eşcinsel ilişkiler, hayvanla temas veya cansız objelerle tatmin, TMK 161 kapsamında zina sayılmaz. Bu durumlar TMK 163 (Haysiyetsiz Hayat Sürme) veya TMK 166 (Genel Sebep) kapsamında boşanma nedenidir.

Tecavüze Uğrayan Eş Zina kusura dayalı bir boşanma sebebidir. Maddi cebir, tehdit veya ilaçla bayıltılma sonucu (tecavüz) yaşanan cinsel ilişkinin zina sayılmaz, çünkü eşin kusuru yoktur.

Yargıtay Kararları ve İçtihatlar

Zinanın İspatına İlişkin Kararlar

  • Otel Odası Karinesi: Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre, evli bir kişinin karşı cinsten biriyle otel odasında kalması, cinsel ilişki gerçekleştiğine dair kesin karine kabul edilir ve zina sebebiyle boşanma için yeterlidir.
  • Ortak Konuta Alma Karinesi: 2014/21641 E., 2015/6508 K. sayılı kararda, evli erkeğin başka bir kadını aynı evde birlikte yaşatması, “zinaya muhakkak nazarıyla bakılmasını gerektiren bir durum” olarak kabul edilmiştir.
  • Mesajlaşma ve Telefon Karinesi: 2023/8116 E. sayılı kararda, cinsel ilişkiyi kesin olarak göstermeyen mesajlar (“canım”, “her şeyim” vb.) zina ispatı için yeterli görülmemiş, TMK 166 kapsamında değerlendirilmiştir. Ancak 2023/3324 E. sayılı kararda, mesajların yanı sıra video ve itirafın bulunması zina ispatı için yeterli sayılmıştır.
  • Adli Tıp ve DNA Raporu: 2023/5375 E., 2024/1862 K. sayılı kararda, evlilik birliği içindeyken başka bir erkekten çocuk sahibi olunduğunun ATK raporu ile tespiti, zinanın kesin delili sayılmıştır.

Hukuka Aykırı Delil Kararı Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/2519 E., 2023/5205 K. sayılı kararında, erkeğin arabasının bagajından izinsiz alınan telefon, video ve mesajların “hukuka aykırı delil” olduğu ve zina ispatında kullanılamayacağı belirtilmiştir. Hukuka aykırı delil tek başına hükme esas alınamaz.

Affetme Kararı: 2023/6391 E., 2024/4392 K. sayılı kararda, kadının erkeğin ilk zina eylemini affetmiş olmasının, devam eden zina eylemlerini de affettiği anlamına gelmeyeceği belirtilmiştir. Eylem devam ediyorsa (temadi), af iddiası geçersizdir. Yargıtay kararlarına buradan ulaşabilirsiniz.

İletişim & Danışma

Zina nedeniyle boşanma, velayet, nafaka, mal paylaşımı ve diğer konuları; hem hukuki bilgi hem de duygusal hassasiyet gerektirir. Sarıoğlu & Sefer Hukuk Bürosu, İstanbul’da boşanma ve aile hukuku davalarında uzman avukatları ile yanınızda olmaya hazırdır.

Dosyanızın içeriğini, sizinle anlaşarak gizlilik ilkesi çerçevesinde inceleyebilir ve hukuki görüşlerimizi paylaşabiliriz. Sürecin başından sonuna kadar sizi en doğru yönlendirme ile takip ederiz. İstanbul boşanma avukatı hizmetlerimiz konusunda detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz.

📍 Adres: Osmaniye, İsmail Erez Blv No:9 D:2, 34146 Bakırköy/İstanbul
📞 Telefon: 0507 551 87 38
📧 E-posta: av.fatihsefer@gmail.com

ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DİLEKÇE ÖRNEĞİ (2025 GÜNCEL)

Word formatında, hemen indirip kullanabilirsiniz
Son 30 günde 1.200+ kişi indirdi

WORD OLARAK İNDİR

⚠️ Bu genel bir örnektir. Dosyanıza özel profesyonel dilekçe için bize WhatsApp’tan yazın → 0507 551 87 38

0507 551 87 38